Bazen ‘nasıl bir zamanda dünyaya geldik yarabbi’ diye haykırmak geliyor içimizden. Nereye baksak heryer yanıyor. İlk bakışta Afrika ülkelerinden Orta Asya’daki Uygurlara…
Uygurlar’dan Orta doğuda filistine heryer yangın içinde kalmış durumda. Derinlemesine baktığımız zaman ise tüm dünya yanıyor. Nerde mazlum garip var ise orası ateşe veriliyor kılıçtan geçiriliyor. Güçlü güçsüzü hep eziyor hep eziyor. Sanki insanlık aleminde değilde hayvanlar aleminde gibiyiz. Hep bir kaos hep bir kaos…
Ancak bu kaosların en kaosuda filistin zulmü olsa gerek.
Zalime sessiz kalmakta zalimliktir derler. Ama görüyoruz ki yapılan onca zulme kimse ses çıkarmıyor. Yada çıkartamıyor desek daha doğru mu olur. Boynu bükük garibanlara aslan kesilen zavallılar konu israil olunca nedense kuzu oluveriyor. Gıklarını bile çıkaramıyor hatta neredeyse paspasın olalım diyecekler. Belki perde arkasında demiş bile olabiliriz.
Paspasın olayım abi…
Kuçukuçun olayım abi…
Köppeğin olayım abi…
Hamster’in olayım abi…
Ağamsın abi paşamsın abi…
Biraz düşününce yukarda saydığım canlılarada ayıp ettim valla hayvan dostlarımızdan özür diliyorum…
Neyse, ne diyebileceğimizi bile bilemediğimiz mahkuklar dilsiz şeytan olmuşlar ve hep birlikte masum insanları ezdikçe eziyorlar.
Ne ara bu kadar şeytanlaştık bi bakmak lazım.
Yapılan zulümlere, çektirilen işkencelere bi dur diyememek yüreksizlikten mi açlık korkusundan mı pısırıklıktan mı… say say bitmez efendiler. Garibana gelince biz öyle milletiz böyle milletiz. E hadi nerde bu millet.
Hööüüütt ulen otur aşağı dediler mi hiç ses çıkaramıyoruz.
Nerde bizim yedi düvele nam salmış yiğitlerimiz. Bi horlama sesi gelir gibi…
Horrrr horrrrrr
Uyan artık be brader uyan… Köpekler değil uyuyan bizleriz aslında. At şu ölü toprağını üzerinden. Mazlumun yanında yer aldığın günleri düşünmeyi bırak. Geçmişte yaptıklarını düşünmeyi, kendini gaza getirmeyi bırak. Televizyon başında tencere tava balta beklemeyi bırak.
Harekete geç kımılda brader.
Rızkı veren Allahtır ne bu korku. Ama bundan 111 sene önce Mehmet Akif’imiz demiş diyeceğini.
Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile…
Âlem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nâfile!
Kaç hakîkî müslüman gördümse, hep makberdedir;
Müslümanlık, bilmem amma, gâlibâ göklerdedir!
İstemem, dursun o pâyansız mefâhir bir yana…
Gösterin ecdâda az çok benzeyen bir kan bana!
İsterim sizlerde görmek ırkınızdan yâdigâr,
Çok değil, ancak, necîb evlâda lâyık tek şiâr,
Varsa şâyed, söyleyin, bir parçacık insâfınız:
Böyle kansız mıydı -hâşâ- kahraman eslâfınız?
Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdâsına?
Benzeyip şîrâzesiz bir mushafın eczâsına,
Hiç görülmüş müydü olsun kayd-ı vahdet târumâr?
Böyle olmuş muydu millet can evinden rahnedâr?
Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?
Böyle âdet miydi bî-pervâ, yemek insan leşi?
Irzımızdır çiğnenen, evlâdımızdır doğranan…
Hey sıkılmaz! Ağlamazsan, bâri gülmekten utan!..
“His” denen devletliden olsaydı halkın behresi :
Pâyitahtından bugün taşmazdı sarhoş na’rası!
Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş merkebi,
Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.
Lâkin aşk olsun ki, aldırmaz da otlarmış eşek,
Sanki tavşanmış gelen, yâhud kılıksız köstebek!
Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı…
Hasmı, derken, çullanırmış yutmadan son lokmayı!..
Bir hakîkattir bu, şaşmaz, bildiğin üslûba sok:
Hâlimiz merkeble kurdun aynı, aslâ farkı yok.
Burnumuzdan tuttu düşman; biz boğaz kaydındayız!
Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ ihtiras ardındayız!
Saygısızlık elverir… Bir parça olsun arlanın:
Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın!
Davranın haykırmadan nâkûs-i izmihlâliniz…
Öyle bir buhrâna sapmıştır ki, zîrâ, hâliniz:
Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok mâteme!
Davranın, zîrâ gülünç olduk bütün bir âleme,
Bekleşirken gökte yüz binlerce ervâh intikam;
Yerde kalmış, na’şa benzer kavm için durmak haram!
Kahraman ecdâdınızdan sizde bir kan yok mudur?
Yoksa: İstikbâlinizden korkulur, pek korkulur!
Buda bizlere kapak olsun beyler. Kendimize ne kadar tükürsek azdır.
Bahsetmedende edemeyeceğim. Tüm bunların yanında işin apayrı bir boyutuda var. Bizde birçoğumuz sakalının peşinde koşarken, bakıyorum avrupa ve amerika gibi yerlerde ilginç olaylar meydana geliyor. Yurt dışında Müslümanları geçtim, Müslüman bile olmayan insanlar, gençler ihtiyarlar, kısaca insan gibi insan olanlar filistin zulmü için meydanlarda haykırıyor. Sözüm ona dünyayı yönettiğini düşünenler yani onlarca gizli yada açık örgütler… Yurt dışında oluşan bu tepkileri bastırmaya çalışsa da herkes karakterinin gereğini sergiliyor. Zalime ‘sen zalimsin’ diyor. Görünen o ki güneş batıdan doğmaya başlıyor. Neyse beyler, hak şerleri hayretler deyip işimize bakalım. Çalışalım okuyalım…
