YÖRÜKLERDE CESARET

A+
A-
Yörük, tehlikeden korkmaz; tehlikeyi akıl ve cesaretle yönetir. Onun hayatı, dağlarda ve yaylalarda türlü zorluklarla geçmiştir. Bu yüzden, her türlü güçlüğün üstesinden gelmeyi bilir. Yörüğün yüreğinde korkuya yer yoktur, çünkü o bilir ki korku insanı zincire vurur; cesaret ise özgürleştirir.
Doğaya zarar vermek Yörük için düşünülemez bir şeydir. Çünkü doğa, onun hem yurdu hem de ekmeğidir. Su, toprak, ağaç ve hayvanlar, Yörüğün yaşamında kutsal birer emanettir. Kaçak avcılığa göz yummaz, yaban hayatını korumak için elinden geleni yapar. Çünkü bilir ki doğadaki denge bozulursa, insanın da dengesi bozulur.
Yörük, yangına da en büyük düşman gibi bakar. Yaylada bir kıvılcım gördüğünde hemen üzerine gider, alevi büyümeden söndürür. Onun bulunduğu yerde orman bekçisine gerek yoktur. Çünkü Yörük zaten ormanın gerçek bekçisidir.
Bu milletin ordusu, nice yiğit Yörük evladıyla güçlenmiştir. Yörük, gerektiğinde askerdir, gerektiğinde de dağa çıkan bir Efe’dir. Ülke tehlikeye düşerse vatanını savunmak için silaha sarılır, mertçe dövüşür. Hiçbir zaman hıyanete düşmez, ihaneti aklının ucundan bile geçirmez. Çünkü Yörük bilir ki vatan satılırsa, hayatın tüm anlamı yok olur.
Yörük, bu ülkenin asli sahibidir. Köklerini Orta Asya’dan taşıyıp bu topraklara getiren, dağları yurt yapan, yaylalarda özgürlüğü yaşayan odur. Vatan sevgisi onun ruhuna işlenmiştir. Yörük için toprak yalnızca üzerinde gezilen yer değil, kanla sulanmış, alın teriyle yoğrulmuş kutsal bir emanettir.
Bu yüzden Yörük’ü anlamak, aslında bu milletin köklerini anlamaktır. Çünkü Yörük demek; vatanı korumak, doğayı sevmek, tehlikeye meydan okumak ve asla hainlik etmeyip yiğitçe yaşamak demektir.
AYDIN DÜNYA EFELERİ YÖRÜK TÜRKMEN FEDERASYONU BAŞKANI

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

Yorumlar (0)

YORUM YAZ

Bir yanıt yazın