Mustafa Muharrem Yazdı: Şehir, İmaj Oyununa Gelirse
Bir şehir ya medeniyetin tüten lirizmi olarak yankılanır göklerde; ya da taş stoklarından doğmuş bir üslupsuzluk halinde hayata ve insana...
Yer yuvarlağı üstünde insan oÄŸullarının rastgele öbekleniÅŸleri, tarihin hemen her döneminde baskısını hissettiren ikamet ortaklıkları…
Mustafa MUHARREM / Åžair-Yazar           Â
Yer yuvarlağı üstünde insan oÄŸullarının rastgele öbekleniÅŸleri, tarihin hemen her döneminde baskısını hissettiren ikamet ortaklıkları arayışının vaadlerinden doÄŸar. Dünyanın neresinde hayatın kendini var kılma iradesine rastlıyorsak, orada coÄŸrafyanın ve biyolojik ortamın insan karşısında edilginleÅŸmeyi benimsediÄŸine tanık oluyoruz .Â
       Â
Ardından ayrı bir kaimlik tabakası halinde müşterekliğe bağlanmış bir bilinç, bu saha paylaşımını kendince denetler, değerlendirir elbette. Daha da ileriye fırlayıp, hayatı bölüşmeyi bir ana ilkeye; kurucu norm değerine oturtarak kendi manifestosunu ilan eder.
       Â
İnsanların biyolojik devamlılıklarını temin bakımından kapladıkları her alan, dış tesirler ile hayat arasında geliÅŸtirilmiÅŸ iliÅŸki diline, hukuk yöntemine, araç-amaç denklemine göre bir gereksinimler hiyerarÅŸisini de beraberinde getirir. Açlıktan baÅŸlayan piramidal serüven, güven ara katından sevgiye; oradan da hazza yükselirken bunun paralelinde, hayatı onayacak temel bir referans inÅŸasından uzak duramaz hiç şüphesiz.     Â
       Â
İster bir kurguya dayansın, ister bir çaÄŸdan, bir anlayıştan halefine devir-teslim silsilesinden aksın, varlık-bilgi-deÄŸer cetvelleri, insanlar arasındaki zımni protokollerdir. Bir üst sözleÅŸmedir bu ; ve paylaÅŸmayı yaÅŸantı modunda karşılıklılık esasının ifası ÅŸartıyla, hayatı (eksi veya artı, fizik veya metafizik, bireysel veya sosyal) bütün boyutlarıyla kapsadığı için, fanusuna girmekte beis görmeyen herkesi ögeleÅŸtirir.Â
      Â
Mukimlik iddiası, ekzistansiyal tırmalanmaların tahrişi ve tahrikiyle, muhtaçlar dayanışmasını çabuk üretir. Çünkü canlılığın ilanı kendi başına yeterli değildir . Cismaniyet kazanarak canlı kalma maharetini de sergilemelidir .
      Â
Kozmik tehlikelerle uzlaÅŸma saÄŸlanarak hayat emniyetini tesis, insan potansiyellerini çok aÅŸtığına göre, üstesinden gelinme ihtimali yüksek mutabakatlar seçilmelidir pratikte . Gökle anlaÅŸmak, tabiatla barışı iki taraflı olarak saÄŸlamak imkansız ise, uyumun kutuplarını basitleÅŸtirmek ve böylelikle somut düzleme kaydırarak görünürleÅŸtirmek gerekir.  Â
      Â
Bu insanoğlunda trajiği çıbanlaştıran bir evrimdir de : Ulaşılmazlığından dolayı yakınsakta bir çıkış bulmak ve kurtuluşun tabanını genişleterek sona dair korkuyu yataylaştırmak . Bir bakıma, bilinemeze karşı algılanabilirliklerden örülmüş bu defans, yeryüzü macerasının bazen miğferi, bazen baltası, bazen de safları sıklaştırılmış bir harp düzenidir.
      Â
Taarruza uğramak hakkındaki bütün deneyimini, bütün birikimini, bir savuşturma refleksi olarak organize etme dürtüsü, hayat hissedarlığının genel mazeretidir bu nedenle. Bu nedenle, semavi ya da dünyevi, saldırı nesnesi olduğunu içselleştiren insan, elenme istasyonunda indirilmemenin bütün bedellerini ödemekten kaçınmaz.
      Â
Öyleyse, ontolojik güvenlik problemini gidermesi için, biyolojik itkilerinin taleplerine yetebilmelidir. Öyleyse, hayatı da dünyayı da kendisine tanınmış bir hak bilmeli; bu idrakten devşireceği norm koyuculuk yetkisiyle, yaşamayı canlılığı lehine ödevleştirmelidir.
      Â
Öyleyse, kendine yüklediği görevlerin bir yandan hedeflerini derecelendirmeli, amaçlarını etikleştirmeli ve estetikleştirmeli; bir yandan da başarma garantisinin beklentilerini eylemleştirerek ödül demini kendisi lehine mutlaka kuvvetleştirmelidir.
      Â
Kavga, insanın ontolojik ikamet sahipliği ile son arasına gerilmiş bir şehvettir bu canlılık boyası sıçramış tabloda ; ve işin garibi çerçeve , zamanın istikrarını hiç bozmayan hırsından ibarettir.
      Â
Dolayısıyla insanın farkına varamadığı düşman, canlı kalmak uÄŸruna sarıldığı hasretleri dindirebilme gayretinin matematiÄŸidir. Gayretin hareketleÅŸme baremi olarak zaman insanı, varlığının devamlılığını korumadaki hassasiyetinin izniyle,  kademe kademe tüketir.Â
      Â
Bu yüzden her ikamet üslubu, bu tükenmeyi çoÄŸullaÅŸtırarak yalnızlıktan koruma ve böylelikle, son karşısında sosyal, siyasal, düşünsel ve eylemsel bir ittifak kurarak noktayı mümkünse unutmak; deÄŸilse, ötelemek hilesidir .  Â
Bir şehir ya medeniyetin tüten lirizmi olarak yankılanır göklerde; ya da taş stoklarından doğmuş bir üslupsuzluk halinde hayata ve insana...
Dünya sıkıcı. Türkiye hüzünlü. Dünyanın derdini çekiyoruz çünkü.           Â
Bölgesel nükleer gerilimler, küresel güvenlik ortamını doğrudan etkileyen ve dünya barışını tehdit eden karmaşık bir sorundur. Nükleer silahların sahip olduğu yıkıcı güç, bu silahların kullanımı halinde bölgesel çatışmaların küresel bir...
Kazanım, en genel anlamıyla zamanla elde edilenleri, kazanılanları ifade etmektedir. Bu kapsamda kazanımı, zaman içinde elde edilen bilgiler, deneyimler...