Yolcu Tv Haber

Semtimizde, eşimle birlikte günlük yürüyüşümüzü yaptığımız bir park var. İki yıl kadar önce, park görevlisinin kulübesinin öte başındaki köşeye, iki küçük köpek kulübesi konulmuştu.Yan sitenin, yaşlı bir karı koca çiftinin iki köpeği için.

Geçtiğimiz Kasım ayı başlarında, o kısımdan geçerken, yürüyüş yolunun parke döşeli kısmının kenarında, el kadar bir köpek pisliği gördüm. O devrede, on kadar belediye işçisi, ağaç ve kenar çitlerinde, bir hafta budamalar yaptı. Ama, o pislik yerinde kaldı. Pisliğin alınmasını, park görevlisine de söylemedim. Zira ilkbaharda, yürüyüş yoluna sarkan iki söğütün dallarının alınıvermesni söylediğimde, dalların, budama ekibince alınacağı cevabını almıştım.

Bir süre sonra o kısımdan geçerken, köpek kulübesi sahiplerinden yaşlı kadını, kulübe ve önlerinde temizlik yaparken gördüm. Yanına yaklaşıp “Bacım kolay gelsin” dedim. Arkasından da, işaret ettiğim o pisliğin kaldırılmasını rica ettim. “Bizimkilerin değildir. Ama bakayım” şeklinde cevapladı.

Ertesi gün oradan geçerken, kadın da kulübelerin önündeydi. Bana, o pisliğin hayvanlarının olmadığını söyleyip, “Sen pislik temizlememi söyleyeceğine, kendine baksana” şeklinde konuştu…

Bu satırları, 24 Nisan 2024’de yazıyorum. Geçip giden aylarda yağmurlar, iki kere de kar yağdı. Ama o pislik, ne eriyip gitti, ne de, bir allahın kulu temizledi.O yoldan geçen komşu site sakinlerinin de, o yoldan alt taraftaki pazaryerine gelip gidenlerden de, hiçbir tepki olmadı…

Ülkenin büyük sorunlarına, geç de olsa çözüm çağrısı yapan devletliler çıkıyor. Ama, Güney Doğu çatışmalarında şehit olan bir askerin adı verilen parkın yürüyüş yolundaki pislik, aylarca temizlenemiyor. Vatandaşlık sorunu var deyip, ortaöğretimde vatandaşlık eğitimi dersi konulması için Milli Eğitim Bakanlığı’ na başvuralım desek, Bakan Bey çok meşgul. Doksan bin “ücretli öğretmenden” habersiz. Sözü, Bektaşi babasının bir fıkrasıyla bağlayalım:

Baba, yol kenarındaki bir ağacın gölgesinde demleniyordu. Biraz ileriden bir kadın nidası duyuldu: ” İmdat! İmdat! Ümmeti Muhammed yok mu? Ümmeti Muhammed yok mu?”

Baba, “var, var ama gelemez!” diye söylendi.