Abderalılar

C. Martin Wieland’ ın tarihi romanı Abderalılar’ı, ikinci kere, gene keyif ve istifadeyle okudum. Bir fikir vermek için, kısaca bahsedeyim. Abderalılar, antik çaÄŸda Trakya’daki ÅŸehir devletlerinden biriydi. İyonya (eski İzmir yöresi) kökenli Abdera Åžehri halkının temel özellikle şöyleydi: “… hayal güçleri, akıllarının” çok önündeydi. Fikirleri ve buluÅŸları, “ya meseleye uymazdı ya da, iÅŸ iÅŸten geçtikten […]

A+
A-

C. Martin Wieland’ ın tarihi romanı Abderalılar’ı, ikinci kere, gene keyif ve istifadeyle okudum. Bir fikir vermek için, kısaca bahsedeyim.

Abderalılar, antik çaÄŸda Trakya’daki ÅŸehir devletlerinden biriydi. İyonya (eski İzmir yöresi) kökenli Abdera Åžehri halkının temel özellikle şöyleydi:

“… hayal güçleri, akıllarının” çok önündeydi. Fikirleri ve buluÅŸları, “ya meseleye uymazdı ya da, iÅŸ iÅŸten geçtikten sonra akılları baÅŸlarına gelirdi. Çok konuÅŸurlardı, ama ne söyleyeceklerini veya nasıl söyleyeceklerini hiç düşünmeden…”

“Ahmaklık yapma alışkanlığı, hareketlerinde de, aynen görünüyordu ve genellikle kafesin kapısını, ancak kuÅŸ kaçtıktan sonra kapatırlardı…”

Toplumsal “meseleler konusunda uzun uzadıya , ciddi müzakerelere giriÅŸtiklerinde ise, sonunda bütün mümkün kararlar içinde, en kötüsünü seçeceklerdir… Bunlardan bir örnek vermekle yetinelim”:

Abdera’ nın pazaryerine, “güzel bir havuz yaptırmaya karar verdiler. Masrafları karşılamak üzere, hemen bir vergi saldılar, paraları topladılar. Atina’dan çok meÅŸhur bir heykeltraÅŸ getirtip istenen ÅŸeyi anlattılar.

Plana göre çeÅŸmenin etrafında heykeller yer alacak. Deniz tanrısı, sağında solunda periler, tritonlar ve yunuslar olduÄŸu halde, dört denizatının çektiÄŸi bir arabanın üzerinde görülecekti. Deniz atlarıyla yunusların burunlarından sular fışkırtılacaktı…

Fakat, her ÅŸeyin yapılıp tamamlandığında görüldü ki, Abdera’ da tek bir yunusun burnunu ıslatacak kadar bile su yoktu. Fıskiyeler açıldığında, öyle oldu ki, sanki bütün deniz atları ve yunuslar nezleydi…”

Abderalılar, daha fazla alay konusu olmamak için, heykelleri kaldırıp Neptun mabedine taşıdılar. Bir yabancıya bu heykelleri görmesi tavsiye edildiÄŸinde, mabet bekçisi, övgüye deÄŸer Abdera ÅŸehri adına, gayet ciddi bir ÅŸekilde, böyle muhteÅŸem bir sanat eserinden ‘tabiatın fakirliÄŸi dolayısıyla’ faydalanılamadığını, üzüntüyle anlatır dururdu…

Romanın son kısmındaki “Abdera hikayesine Anahtar” bölümünden de, birkaç satır aktaralım:

“Ölümsüz bir halk” olan Abderalılar’ı, “her yerde bulmak mümkündür. Bütün halkların içinde, dağınık ÅŸekilde yaÅŸarlar.” Ama 2bugüne kadar, bir ÅŸekilde yerlilerle karışmadan, kendilerini saf olarak korumayı bilmiÅŸlerdir…” (1)

Sonsöz: Psikolojik, kültürel ve siyasal zafiyet yönünden Abderelılar’a en çok benzeyen ülke Patagonya’ dır. Merak etmeyin Patagonya, dünyanın öte ucundadır!

1. Abderalılar, Christoph Martin Wieland, çev. Prof. Vural Ülkü, 1982, Ankara   

 

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler