Bir Mektebe Uğradım
Gördüm Nûh’un gemisin girdim anın içine Buldum anda necâtı korkmadım tûfâneden “Nûh’un gemisini gördüm, onun içine girdim. Onda Tûfândan korkmadım ve kurtuluşa erdim.” Evvela şunu bilmek icap eder. Kur’ân-ı Kerîm’de...
Din adına öne sürülen inançlara karşı, inanıyorum, inanmıyorum veya bilmiyorum şeklinde ifade edilebilecek tutumlar geliştirilmektedir. İnanıyorum ifadesi teistik tutumu, inanmıyorum ifadesi ateistik tutumu ve bilmiyorum ifadesi agnostik tutumu ifade etmektedir. Dünya genelinde gençler arasında kendisini agnostik olarak ifade edenlerin sayısında artış olduğu iddia edilmektedir. Gençleri agnostik olarak kendilerini tanımlamaya yönelten motivasyonun ne olduğu sorusunun net bir cevabı yoktur. Gençler çok karmaşık faktörler sonucunda agnostisizmi bir tutum olarak benimseyebilmektedirler.Agnostik kimliğinin gençler için ifade ettiği anlamın ortaya konması, modern dini durumun anlaşılması açısından önem taşımaktadır.
Agnostisizm terimi, inançsız, ateist veya bağlantısız demek değildir.Agnostisizm, Tanrı’nın inkarı olmadığı gibi, Tanrı’ya iman etmek de değildir. Agnostisizm, ateizm olmadığı gibi, fideizm de değildir.Agnostisizm, Tanrı’nın varlığını veya yokluğunu destekleyecek yeterli delilin olmadığını, yeterli delil olduğunda Tanrı’nın varlığını kabul etmeye hazır bir pozisyonu ifade etmektedir. Agnostik terimi, bazı inançlara sahip olmakla birlikte kimlik ve aidiyet anlamında bir kiliseye, tarikata, cemaate, mezhebe veya dini gruba mensup olmamayı ifade etmektedir. Din, agnostisizmi ateizmle özdeşleştirerek ateizmle birlikte agnostisizmi de reddetmektedir. Agnostik tutum, Tanrı gibi konularda bazı inançlara sahip olmakla birlikte, bir kurumsal dine bağlı olmadan belirli bazı ritüelleri ve pratikleri yapan inançlı kişileride kapsamaktadır. Agnostisizm, dine karşı sorgulayıcı bir tutum olmasına rağmen, dini ve dindarlığı bütünüyle reddetme tutumu içinde değildir.Tanrı dahil bütün dini doğmaları, kaynakları ve yapıları sorgulayan hatta reddedebilen agnostik gençler maneviyata önem vermekte, fiziksel ve zihinsel sağlıklarına katkıda bulunabilecek oruç, yoğa, meditaston gibi ritüelleri yapabilmektedirler.
Kendini agnostik olarak tanımlayan gençlerde, agnostisizme kendilerinin sübjektif anlamlar yüklediği rasyonel bir kimlik ve tutum olarak yaklaşma eğilimi bulunmaktadır.Gençler, gönüllü ve düşünerek benimsedikleri tutumlara ve inançlara yönelme eğilimindedirler. Anlaşılmaz ve akıldışı inançlara kayıtsız şartsız inanmak yerine gençler, dini inançlar konusunda aklını kullanmaya ve düşünmeye imkan veren bir seçenek olarak agnostisizmi düşünmektedirler.Bilgi ve bilgisayar devrimlerinin gerçekleştiği günümüz toplumlarında rasyonel düşünce ve rasyonel davranış, temel değer haline gelmiştir. Rasyonellik, din dahil hayatın bütün alanlarını etkilemektedir.Gençler, dini, artık ailelerinden ve çevrelerinden miras aldıkları bir kimlik ve davranış biçimi olarak değil, üzerinde düşündükleri, akli değerlendirmelerde bulundukları ve özgürce seçtikleri bir alan olarak bakmayı daha rasyonel bir yol olarak görmektedirler.Rasyonelleşme, aynı zamanda dinin temel bir bilgi biçimi olmadığını, esas bilgi kaynağının bilim olduğu kanaatini kapsamaktadır. Kendisini agnostik olarak niteleyen gençler arasında dini olandan ziyade, akln ve bilimin ne dediğini öğrenmenin ve benimsemenin daha değerli, geçerli ve öncelikli olduğu algısının etkin olduğunu gözlemlemek mümkündür. Geleneksel olarak dinin, insan hayatında en önemli tecrübe olduğu şeklinde bir kabul vardır.Gençlerin önemli bir bölümü, dine en önemli aidiyet olarak bakmamaktadır. Dine birincil bir değer ve önem atfetmek yerine gençler, dinin önemli veya önemsizliği meselesiyle çok ilgilenmemektedirler. Gençler için teknoloji, bugün din dahil birçok şeyden daha önemlidir. Gençler, hiyerarşik olarak dinin önem sırasını arkalara atma eğilimindedirler.
Teknolojinin getirdiği imkanlar, gençlerin kendilerini sosyal platformlarda agnostik olarak ifade etmelerine imkan sağlamıştır. Sosyal medya platformlarında kendilerini agnostik olarak tanımlayan genç insanlar, tarih, felsefe, edebiyat, din, toplum konularındaki görüşlerini ifade etmektedirler.Teknolojik, sosyal ve kültürel gelişmeler, kişinin, kendisini agnostik olarak tanımlamasını mümkün ve meşru hale getirmiştir. İnternet sayesinde bilgiye erişim sınırsız hale gelmiştir. Yeni teknolojiler yoluyla bilgiye ulaşım, gençlerin, ilişki ağları kurmalarına, sosyal medya platformlarında sosyalleşmelerine imkan sağlamasından dolayı gençlerin agnostisizmi konuşmaları ve tartışmaları için bir alan yaratmıştır. Gençler, sosyal medya platformları sayesinde agnostisizm merkezli kolektif kimlikler ve topluluklar oluşturma imkanına sahiptirler.
Aklı öne alma, agnostik gençler arasında felsefi düşüncelerin etkili olduğunu göstermektedir. Tanrının varlığı, dini kaynakların vahiy ürünü olduğu, mucizeler gibi konularda yeterli rasyonel kanıtların ortaya konmadığını düşünen agnostikler, dini doğmaların akıldışı ve akıl karşıtı olduğunu düşünmektedirler. Dini kaynaklarda bulunan birbirleriyle farklı, çelişkili ve tutarsız hikayeler, rivayetler, yorumlar, gençlerin dini gelenekten şüphe etmesini ve onun akılla uzlaşmaz olduğu şeklindeki eğilimlerini beslemektedir.Gençlerin agnostisizme yönelmelerinde akletmek önemli bir rol oynamaktadır. Gençlerin hayatlarının bazı dönemlerinde dine karşı duydukları öfkenin veya dinin yarattığı hayal aleminin farkına varma konusunda bir farkındalık düzeyine vardıkları duygusu ve düşüncesi içinde olmaları da onların agnostisizme yönelmelerinde önemli bir etkendir. Gençlerin, agnostisizme yönelmelerinde akli (rasyonel) ve duygusal (emosyonel) faktörler birlikte etkili olmaktadır. Agnostik gençler, akli ve duygusal boyutlarla dinle aralarına mesafe koymaktadırlar.
Dinle aralarına mesafe koymanın nedeni olarak agnostik gençler, hiçbir dinin kendilerini tatmin etmediğini ifade etmektedirler. Agnostik gençler, küçük yaşlardan itibaren öğrendikleri dini doğmaları ve ritüelleri anlamlandırmakta zorluk çekmektedirler. Dini doğmaları ve dayatmaları reddetmelerinin ifadesi olarak gençler, kendilerini agnostik olarak tanımlamak suretiyle dinden kopmakta veya dinle aralarına mesafe koymaktadırlar. Agnostisizm, doğmatizmin zıddı olarak anlaşılmaktadır.Agnostik gençler, Tanrı gibi bir varlığa inanmadan ve bağlanmadan iyi bir hayat yaşamanın mümkün olduğunu söylemektedirler. Tanrı’ya inanmanın kendilerine iç huzurunu sağlamaya yetmediğini, sorumluluklarımızı hep insanüstü varlıklara yükleyerek iyi bir hayat yaşamanın ve iyi insan olmanın zorluğunu sorgulamaktadırlar.
Gençler, agnostik kimliğini daha büyük bir özgürlük alanı ve yeni anlam dünyalarına açılım imkanı olarak değerlendirmektedirler. Gençler için agnostisizm, belirli bir spesifik dini gelenek tarafından tanımlanmak ve sınırlanmak yerine kendilerinin özerk bir şekilde kendilerine rasyonel, anlamlı ve ilgili olanı seçebildiği bir durumu ifade etmektedir. Gençler, agnostisizme yeni bir farkındalık durumu ve özgürlük biçimi olarak bakmaktadırlar. Gençler, din adına kendilerine baskı yapılmamasını, kendilerini özgür ve iyi hissetme duygusunu agnostisizm sayesinde yaşamaktadırlar.Agnostik gençler, dinle aralarına mesafe koyarak kendilerini sahici anlamda gerçekleştirmenin yolunun açıldığını düşünmektedirler.
Kişi, büyük ölçüde dini kimliğini ve yaşantısını ailesinden devralmaktadır. Dini aidiyetin aileden devralınan bir kimlik olmaktan çıkması, gençlerin, dini, kişisel ve sübjektif bir arayış olarak ele almalarına yol açmaktadır. Aile ve çevre, dinin, doğrunun, hakikatin ve iyinin tek kaynağı ve yolu olduğunu çocuklara ve gençlere empoze etmektedir. Aileden dini kimliklerini devralanlar, din üzerinde düşünmeden ve dini kolektif bir doğru olarak kabul ederek benimsemektedirler. Gençler arasında dinin değişen, dönüşen ve geçici bir durum olduğunu düşünme eğilimi vardır. Başka bir ifadeyle din, kişinin ihtiyaçlarına, tatlarına ve beklentilerine göre değişmektedir. Gençler arasındaki agnostik tutum, dine yönelik değişimsel, dönüşümsel ve geçicilik şeklindeki anlayış değişikliğini ifade etmektedir.
Rasyonalite, bilim, bireyselleşme ve modernleşme, hayatın anlamı ve amacı konusunda farklı pencerelerin oluşmasına, kimlik ve değerler alanında bir çoğulculuğun oluşmasına imkan vermiştir. Modern dünyanın çoğulculuğu, agnostisizmin yeni bir seçenek olarak gençlerin önünde durmasına yol açmaktadır.Modern dünyada değişmez, sorgulanmaz ve katı nitelikte tek bir dini ve sosyal gerçeklik yoktur.İnsani olasılık hali, bir toplum içinde farklı inançları, değerleri ve davranışları tercih etmeyi, tecrübe etmeyi ve değiştirmeyi mümkün ve meşru hale getirmektedir. Agnostizm, sosyal ve kültürel bir durum olarak dinin monolitik ve sorgulanmaz yapısına karşı bir seçenek olarak düşünülmektedir.
Gençler arasında eğitim düzeyi çok yükselmektedir. Gençlerin önemli bir bölümü bugün üniversite eğitimi almaktadır. Eğitim düzeyi arttıkça gençler arasında kendilerini dinden bağımsızlaştırma, bilimsel ve rasyonel düşünme eğilimi gelişmektedir.İnternet başta olmak iletişim araçlarının gelişmesi, gençlerin her gün yeni fikirlerle ve yaşam tarzlarıyla karşılaşmalarını sağlamaktadır.Eğitim düzeyi artan ve sürekli yeni bilgilerle tanışan ve karşılaşan gençler, dini geleneklere sağlam ve değişmez olarak bakmamakta, dini inanç alanının nasıl oluşturulduğu üzerine düşünmekte, toplumun, insanın ve kültürün dini alanı nasıl kurguladığı üzerinde durmaktadırlar.Gençler arasında dinler, ilahi yapılar olarak değil, insani kurgular, örüntüler veya şemalar olarak değerlendirilmektedir. Gençler, farklı bilgilerle karşılaştıkça, sosyal bir realite olarak dinin geçerliliğinden ve güvenilirliğinden şüphe etmekte ve sorgulamaktadırlar. Bilginin artması ve çeşitlenmesi, dini zayıflatmaktadır. Agnostikler, dinin söylediğinden ziyade bilimsel bilgiyi öne çıkarmaktadırlar.
Rasyonelleşme, bilimsellik ve bireyselleşme, bu dünya hayatının daha değerli, önemli ve öncelikli olduğu düşüncesinin gençler arasında oluşmasına neden olmuştur. Din, baskın bilim kaynağı ve biçimi olmaktan çıkmıştır. Modern dünyada ana bilgi kaynağı, bilim ve teknolojidir. Bilim ve teknoloji sayesinde gençler, günlük hayatlarında pratik problemlerini çözebileceklerini, bu dünyadaki ilişkilerinde ahlakın daha önemli olduğunu düşünmektedirler. Gençlerin önemli bölümü ruhun kurtuluşu, ebedi hayatta mutlu olmak gibi konulara ilgi duymamaktadır. Gençler, enerjilerini bu dünyada daha doyum ve kazanç getiren bir meslek yapmaya, daha sağlıklı ve müreffeh yaşamaya harcamaktadırlar. Gençlerin dini konulardaki agnostik tutumları, dinin diğer dünyaya ağırlık veren vurgusuna önem vermedikleri, bu dünya hayatını daha merkezi önemde gördüklerini söylememize imkan vermektedir.
Din, gençler arasında cazibesini yitirmektedir. Dini ilginç, renkli ve heyecan verici bulmayan gençler, daha renkli, çeşitli ve heyecan verici olduğunu düşündükleri aktivitelere yönelmektedirler. Dini aktivitelere katılım oranı gençler arasında çok düşüktür. Gençler, dini yeterince ilginç ve renkli bulmamalarına rağmen, yaşlı insanların dine yöneliminin arttığını söyleyebiliriz. Gençlerin dine yönelimi ve eğilimi azalırken yaşlıların dine eğilimi ve yönelimi daha yüksektir. Yaşlılar arasında kendisini agnostik olarak niteleyenlerin oranı çok düşüktür. Agnostisizm, gençler için bir tanımlama seçeneği iken, yaşlılar arasında kendisini agnostik olarak tanımlama eğilimi etkin değildir.
Dindar insanların tutum ve davranışları, gençlerin agnostisizme yönelmelerinde önemli rol oynamaktadır. Gençler, kişilerin inançları ve davranışları arasındaki zıtlıkları ve çelişkileri gördükleri zaman dine karşı tavır alabilmekte, dini doğmalara olan inançları sarsılabilmektedir. Dindar olduğunu iddia eden kişilerin yalan, sahtekarlık, cinsel ikiyüzlülük sayılabilecek davranışlarını gören gençler, bunları ahlak ve maneviyat dışı olarak değerlendirmektedirler Dini kendi ekonomik, sosyal, siyasal ve haz çıkarları için araç olarak kullanan kişilerin ve grupların yaptıkları karşısında gençlerin, dini doğmaların doğruluğuna ve geçerliliğine duydukları güven sarsılmakta, din değersiz, gereksiz ve ahlaksız bir yalan olarak sorgulanmaktadır.Agnostik gençler, dinin dediklerine güvenilir kaynak olarak bakmamaktadırlar.
Aile ve dini kurumlar gibi kendisini dinin gelecek nesillere devredilmesiyle sorumlu gören yapılarda meydana gelen değişmeler, gençlerin kendilerini agnostik olarak tanımlamalarında teşvik edici ve destekleyici bir rol oynamaktadır. Çekirdek ailenin yaygınlaşması, din eğitiminin dini yapıların tekelinden çıkması, gençlerin kendilerini agnostik olarak tanımlamalarını kolaylaştırmaktadır.Gençler arasında dini kurumların meşruiyetini ve otoritesini, dini kurumların, kişilerin ve kaynakların dini ve ahlaki konularda hidayet kaynağı olduklarını sorgulamak çok yaygın bir durumdur. Dini kurumlarda özellikle ekonomik ve cinsel nitelikli skandallar, gençlerin dini kaynaklara, kişilere ve kurumlara olan sorgulayıcı, şüphe edici ve reddedici tutumlar benimsemelerine yol açmaktadır. Agnostik gençler, dini geleneği, kurumları ve inançları sorgularken aileleriyle çatışmayı göze alabilmekte, hatta ailelerinden kopabilmektedirler.
Toplumda agnostisizm yeni konuşulan ve tartışılan bir kavramdır. Gençler, agnostik kimliğini dini inançları reddetmek için kurumsal dini sorgulamak veya kurumsal dinle kendi aralarına mesafe koymaya yarayan bir yol olarak bakmaktadırlar. Başka bir ifadeyle kendisini agnostik olarak tanımlayan gençler, dine biz seninle eskisi gibi yakın değiliz demektedirler. Agnostik gençler, dinle damgalanmamayı istememekte, din onlar için olumsuz ve huzursuz hatıralarla dolu olarak anlaşılmaktadır.Gençler, dine hakikatin kendisi olarak değil, insanların yaşadıkları dünyanın gerçekleriyle baş etmek için ürettikleri bir olgu olarak bakmaktadırlar.Din yoluyla hayatın gerçekleriyle başa çıkmanın bir illüzyon olduğunu düşünen gençler, dini sorgulamakta, dinden şüphe etmekte, dinin ötesinde hayatı ve dünyatyı gerçekçi bir şekilde anlamanın yollarını ve imkanlarını arama eğilimindedirler.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
Yorumlar (0)