Farkında mısınız?
Çağımızın en popüler, en moda sözcüklerinden biri de...
Epikuros’ un salt hazcı, keyif ehli görüşlü şeklinde bir fikir oluşmuş bende. Bu sebeple Derman Bayladı’ nın kitabının Epikuros parçasını, dikkatle ve satır altlarını çizerek okudum. Öne çıkan düşüncelerinin bir kısmını aktarmaya çalışacağım.
Epikuros, Hellenizm, yani Doğu Batı düşüncesinin kaynaştırılması dönemi düşünürlerindendir. Atina’daki “Bahçesi yaş, cins,ırk, sınıf farkı gözetilmeden herkese açık bir okul niteliğindeydi. Epikuros tatlı dili, güler yüzü, bilgisi ve güçlü kişiliğiyle öğrencilerine öğretmenden ziyade bir dost, bir arkadaştı.Okuluna ^Bahçe, öğrencilerine de ‘Bahçeliler’ denir” di.
Epikuros “sadenin de sadesi bir hayat sürmeyi,” mutluluğu bu sadelikte bulmayı önerir. “Ilımlı olmak temel ilkesi” ydi.Yani, “mutlu olmak için ölçülü (mutedil) yaşamalı” dır.
Ona göre “Bir bilge, biraz ekmek ve su bulabildiğinde kendisi Zeus’a eş” sayabilir. “Bütün erdemler, akıldan çıkar, bir başka deyişle bilgelikten.Bilgelik, bütün erdemlerin kaynağıdır…”
Epikuros’un “bilgi kuramı” şöyle özetlenebilir:
“Her türlü bilgi,” öncelikle duyulardan gelir. “Duyum ise, doğrudan doğruya gerçek olan şeydir. .. Aklın kendisi duyulara bağlıdır… Eğer duyulara güvenmezsek, hakikatin başka bir kriteri kalmazdı ve sağlam bir kanaat imkanından mahrum kalırdık…”
“Bir kuleye uzaktan baktığımızda, onu yuvarlak görebiliriz… Daha yakınına geldiğimizde de, belki köşeli olduğu görülecektir…”
Epikuros’un doğa kuramı: “Hiçbir şey yoktan var olamaz. …Evren, her zaman, şimdi olduğu gibi gibiydi ve hep öyle kalacaktır…”
Epikuros “Demokritos gibi, evrenin başlangıçsız ve sonsuz olduğunu” söylemiştir.
Epikuros dostluğa “önem vermiş” tir. Ona göre “kiminle yiyip iceceği meselesi, ne yiyip içeceği meselesinden çok daha önemlidir… Bir dostluktan, daha ziyade karşılıklı ilerletme ve yükseltme beklenir.” (1)
İki bin küsur yıl öncesi bir bilgenin düşüncelerinden çizgiler. Dostluk düşüncesine katılıyorum. Ama, kavramın içinin boşalıp gittiğini de, biliyoruz. Veysel, “Dost dost diye nicesine sarıldım/ benim sadık yarim kara topraktır” dememiş mi?
Biraz ekmek ve su ile yetinmenin, kadercilik anlayışını içerdiğini de fark ediyoruz. Evrenin ebet ve değişmez olduğu fikrinin çoktan terk edildiğinin de. ..
1. Felsefenin beşiği Anadolu, Derman Bayladı, 2007, İstanbul
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
Yorumlar (0)