Bakan Tekin: "Meslek 5.0 bir zihniyet değişimini temsil etmektedir"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mesleki eğitimin önemini vurgulayarak, "Meslek 5.
01 Ara 2025 - 15:00
YAYINLANMA
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mesleki eğitimin önemini vurgulayarak, "Meslek 5.0" tam da bu nedenle bir zihniyet değişimini temsil etmektedir: Öğrenciyi pasif bir uygulayıcı olmaktan çıkarıp, üretim süreçlerinin aktif bir parçası, hatta gerektiğinde yönlendiricisi hâline getiren bir anlayışı esas alıyor. Bu bakış açısı, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü doğrudan etkileyen bir nitelik artışının kapısını da aralamaktadır. Ülkemizin üretim kapasitesini ve teknolojik atılımını büyüten stratejik bir dönüşümü ifade etmektedir" dedi.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Pullman Otel’in konferans salonunda gerçekleştirilen "Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi" programına katıldı.
Programda konuşan Bakan Tekin, küresel ölçekte yaşanan teknolojik dönüşümün, eğitim sistemini de yeniden ele alınmasını zorunlu hale getirdiğine dikkat çekerek, "Yapay zekâdan dijital üretim teknolojilerine kadar pek çok alandaki gelişme, mesleki ve teknik eğitimin yönünü doğrudan etkilerken; geleceğin mesleklerine hazırlanmak için yeni bir yaklaşım ihtiyacını ortaya çıkardı. Bakanlık olarak bu değişimleri yakından takip ediyoruz. Türkiye’nin genç nüfusunu dijital çağın gerektirdiği becerilerle donatmak için kapsamlı bir dönüşüm programı yürütüyoruz. Bu kapsamda bugün, ülkemiz adına önemli bir eşiği temsil eden yeni bir yaklaşımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Tam da bu noktada, ’Meslek 5.0’ın, birkaç teknolojik düzenleme veya dijital modülle sınırlı bir model olmadığının altını çizmek isterim. Bu model; sanayinin dönüşümünü, iş gücü talebini, üretim süreçlerindeki otomasyon seviyesini, yapay zekâ tabanlı karar mekanizmalarını ve insan becerilerinin insan merkezli yeni konumunu birlikte okuyan bütüncül bir çerçevedir. Artık mesele, gençlere bir meslek öğretmekten çok daha geniş bir anlam taşımaktadır. Maksadımız öğrencilerimizin makineyle birlikte çalışabilen, veriyi okuyabilen, süreçleri analiz edebilen ve teknoloji karşısında ezilmeyen bir mesleki kimlik geliştirmesini sağlamaktır. Bu doğrultuda üretimin yeni dilini bilen, dijital akışları kavrayan, problem çözme refleksi güçlü bir öğrenci profilini merkeze alıyoruz. Bu dönüşüm, mesleki eğitimi hem içerik hem de konum açısından yeniden düşünmeyi zorunlu kılıyor. Robotik otomasyonun, dijital ikizlerin, sensör temelli üretim hatlarının ve yapay zekâ destekli kontrol sistemlerinin hızla yaygınlaştığı bir dönemde gençlerimizin; teknik beceri, düşünme becerisi, analiz yeteneği ve karar alma sorumluluğu kazanmaları kaçınılmazdır. "Meslek 5.0" tam da bu nedenle bir zihniyet değişimini temsil etmektedir: Öğrenciyi pasif bir uygulayıcı olmaktan çıkarıp, üretim süreçlerinin aktif bir parçası, hatta gerektiğinde yönlendiricisi hâline getiren bir anlayışı esas alıyor. Bu bakış açısı, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü doğrudan etkileyen bir nitelik artışının kapısını da aralamaktadır. Ülkemizin üretim kapasitesini ve teknolojik atılımını büyüten stratejik bir dönüşümü ifade etmektedir" ifadelerini kullandı.
"2024-2025 eğitim öğretim yılı itibarıyla toplam 3.954 okulumuz var."
Mesleki ve teknik eğitim öğretim verilerine de değinen Yusuf Tekin, "2024-2025 eğitim öğretim yılı itibarıyla toplam 3 bin 954 okulumuz var. Bu okullarda okuyan 1 milyon 536 bin 242 öğrencimiz var. Bu öğrencilerimiz dışında 408 mesleki eğitim merkezimizde 420 bin öğrencimiz var. Totalde baktığımızda mesleki ve teknik eğitimdeki zorunlu eğitim çağındaki öğrencilerimizin toplam ortaöğretim öğrencilerine oranı yaklaşık yüzde 40. TÜİK 2025 yılı ikinci çeyrek verilerine göre meslek lisesi mezunlarının istihdam oranı yüzde 60,3 seviyesine ulaşmıştır. 1997-2003 döneminde 28 Şubat düzenlemelerinin etkisiyle ortaöğretim içinde mesleki eğitimin payı yaklaşık yüzde 17 seviyelerine düşmüştü. Bugün bu oran yüzde 40’a ulaştı; sistem yeniden ayağa kalktı. Bu ivmeyi korumak için yeni modeller geliştirdiğimizi de belirtmek isterim. 2025 LGS ilk yerleştirme sonuçları da bu eğilimi desteklemektedir. Mesleki ve teknik Anadolu liselerine hem birinci tercih oranlarında hem de %5’lik başarı diliminden gelen öğrenci oranlarında belirgin bir artış görülmüştür. Yerel yerleştirmelerde 2023’te yüzde 39,40 olan tercih oranı 2025’te yüzde 43,91’e yükselmiştir. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bu ülkenin üretim gücünü ayakta tutan insan emeğidir. Bu göstergeler, mesleki eğitimin tercih edilirliğinin arttığını, öğrencilerin bu alana yöneliminde sürdürülebilir bir ivme oluştuğunu ortaya koymaktadır" şeklinde konuştu.
Mesleki eğitimin önemine vurgu yapan Bakan Tekin, "Herkesin üniversite mezunu olmasının zorunlu olmadığı gerçeğini dikkate alıyoruz. Öğrencilerin istidat ve ilgi alanlarının erken yaşlarda tespit edilmesinin önemini biliyoruz. Üniversitenin tüm öğrenciler için tek seçenek olmadığını ve mesleki becerilerin erken yaşta kazandırılmasının hem öğrencilerimizin bireysel gelişimine hem de sektörün ihtiyaçlarına önemli katkı sağlayacağını değerlendiriyoruz. Bu doğrultuda, erken tanışma ve beceri kazanımı amacıyla hayata geçirilen "Beceri Geliştirme Programı" mesleki eğitimin yeni uygulamaları arasında yer almaktadır. Zanaat atölyeleri olarak yürütülen bu program; 7. sınıf ve üzeri öğrencilere temel mesleki beceriler kazandırmayı, meslekleri tanıtmayı ve iş hayatına geçiş konusunda hazır bulunuşluğu artırmayı amaçlamaktadır. İlk olarak 19 ilde 272 okulda başlatılan bu program, bugün 81 ile yaygınlaştırıldı ve 16 alanda 170 modüler kurs uygulanmaktadır. Ayrıca ortaokul çağındaki öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini tanımalarına imkân veren sistemli bir yönlendirme yapısı oluşturmak için 18 ilde 20 meslek ortaokulu açtığımızı da burada memnuniyetle dile getirmek istiyorum. Burada bulunan herkesin mesleki eğitimin önemine yürekten inanmış olduğunu biliyorum. Birlikte hareket etmemizin, aramızdaki teorik ve pratik bir insicam olmasının gerekliliğini hepimiz biliyoruz. Zirvemizin bu insicamın sağlanması ve korunması için kritik bir toplantı olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Pullman Otel’in konferans salonunda gerçekleştirilen "Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi" programına katıldı.
Programda konuşan Bakan Tekin, küresel ölçekte yaşanan teknolojik dönüşümün, eğitim sistemini de yeniden ele alınmasını zorunlu hale getirdiğine dikkat çekerek, "Yapay zekâdan dijital üretim teknolojilerine kadar pek çok alandaki gelişme, mesleki ve teknik eğitimin yönünü doğrudan etkilerken; geleceğin mesleklerine hazırlanmak için yeni bir yaklaşım ihtiyacını ortaya çıkardı. Bakanlık olarak bu değişimleri yakından takip ediyoruz. Türkiye’nin genç nüfusunu dijital çağın gerektirdiği becerilerle donatmak için kapsamlı bir dönüşüm programı yürütüyoruz. Bu kapsamda bugün, ülkemiz adına önemli bir eşiği temsil eden yeni bir yaklaşımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Tam da bu noktada, ’Meslek 5.0’ın, birkaç teknolojik düzenleme veya dijital modülle sınırlı bir model olmadığının altını çizmek isterim. Bu model; sanayinin dönüşümünü, iş gücü talebini, üretim süreçlerindeki otomasyon seviyesini, yapay zekâ tabanlı karar mekanizmalarını ve insan becerilerinin insan merkezli yeni konumunu birlikte okuyan bütüncül bir çerçevedir. Artık mesele, gençlere bir meslek öğretmekten çok daha geniş bir anlam taşımaktadır. Maksadımız öğrencilerimizin makineyle birlikte çalışabilen, veriyi okuyabilen, süreçleri analiz edebilen ve teknoloji karşısında ezilmeyen bir mesleki kimlik geliştirmesini sağlamaktır. Bu doğrultuda üretimin yeni dilini bilen, dijital akışları kavrayan, problem çözme refleksi güçlü bir öğrenci profilini merkeze alıyoruz. Bu dönüşüm, mesleki eğitimi hem içerik hem de konum açısından yeniden düşünmeyi zorunlu kılıyor. Robotik otomasyonun, dijital ikizlerin, sensör temelli üretim hatlarının ve yapay zekâ destekli kontrol sistemlerinin hızla yaygınlaştığı bir dönemde gençlerimizin; teknik beceri, düşünme becerisi, analiz yeteneği ve karar alma sorumluluğu kazanmaları kaçınılmazdır. "Meslek 5.0" tam da bu nedenle bir zihniyet değişimini temsil etmektedir: Öğrenciyi pasif bir uygulayıcı olmaktan çıkarıp, üretim süreçlerinin aktif bir parçası, hatta gerektiğinde yönlendiricisi hâline getiren bir anlayışı esas alıyor. Bu bakış açısı, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü doğrudan etkileyen bir nitelik artışının kapısını da aralamaktadır. Ülkemizin üretim kapasitesini ve teknolojik atılımını büyüten stratejik bir dönüşümü ifade etmektedir" ifadelerini kullandı.
"2024-2025 eğitim öğretim yılı itibarıyla toplam 3.954 okulumuz var."
Mesleki ve teknik eğitim öğretim verilerine de değinen Yusuf Tekin, "2024-2025 eğitim öğretim yılı itibarıyla toplam 3 bin 954 okulumuz var. Bu okullarda okuyan 1 milyon 536 bin 242 öğrencimiz var. Bu öğrencilerimiz dışında 408 mesleki eğitim merkezimizde 420 bin öğrencimiz var. Totalde baktığımızda mesleki ve teknik eğitimdeki zorunlu eğitim çağındaki öğrencilerimizin toplam ortaöğretim öğrencilerine oranı yaklaşık yüzde 40. TÜİK 2025 yılı ikinci çeyrek verilerine göre meslek lisesi mezunlarının istihdam oranı yüzde 60,3 seviyesine ulaşmıştır. 1997-2003 döneminde 28 Şubat düzenlemelerinin etkisiyle ortaöğretim içinde mesleki eğitimin payı yaklaşık yüzde 17 seviyelerine düşmüştü. Bugün bu oran yüzde 40’a ulaştı; sistem yeniden ayağa kalktı. Bu ivmeyi korumak için yeni modeller geliştirdiğimizi de belirtmek isterim. 2025 LGS ilk yerleştirme sonuçları da bu eğilimi desteklemektedir. Mesleki ve teknik Anadolu liselerine hem birinci tercih oranlarında hem de %5’lik başarı diliminden gelen öğrenci oranlarında belirgin bir artış görülmüştür. Yerel yerleştirmelerde 2023’te yüzde 39,40 olan tercih oranı 2025’te yüzde 43,91’e yükselmiştir. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bu ülkenin üretim gücünü ayakta tutan insan emeğidir. Bu göstergeler, mesleki eğitimin tercih edilirliğinin arttığını, öğrencilerin bu alana yöneliminde sürdürülebilir bir ivme oluştuğunu ortaya koymaktadır" şeklinde konuştu.
Mesleki eğitimin önemine vurgu yapan Bakan Tekin, "Herkesin üniversite mezunu olmasının zorunlu olmadığı gerçeğini dikkate alıyoruz. Öğrencilerin istidat ve ilgi alanlarının erken yaşlarda tespit edilmesinin önemini biliyoruz. Üniversitenin tüm öğrenciler için tek seçenek olmadığını ve mesleki becerilerin erken yaşta kazandırılmasının hem öğrencilerimizin bireysel gelişimine hem de sektörün ihtiyaçlarına önemli katkı sağlayacağını değerlendiriyoruz. Bu doğrultuda, erken tanışma ve beceri kazanımı amacıyla hayata geçirilen "Beceri Geliştirme Programı" mesleki eğitimin yeni uygulamaları arasında yer almaktadır. Zanaat atölyeleri olarak yürütülen bu program; 7. sınıf ve üzeri öğrencilere temel mesleki beceriler kazandırmayı, meslekleri tanıtmayı ve iş hayatına geçiş konusunda hazır bulunuşluğu artırmayı amaçlamaktadır. İlk olarak 19 ilde 272 okulda başlatılan bu program, bugün 81 ile yaygınlaştırıldı ve 16 alanda 170 modüler kurs uygulanmaktadır. Ayrıca ortaokul çağındaki öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini tanımalarına imkân veren sistemli bir yönlendirme yapısı oluşturmak için 18 ilde 20 meslek ortaokulu açtığımızı da burada memnuniyetle dile getirmek istiyorum. Burada bulunan herkesin mesleki eğitimin önemine yürekten inanmış olduğunu biliyorum. Birlikte hareket etmemizin, aramızdaki teorik ve pratik bir insicam olmasının gerekliliğini hepimiz biliyoruz. Zirvemizin bu insicamın sağlanması ve korunması için kritik bir toplantı olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Kaynak :
İHA
YORUMLAR
İLGİNİZİ
ÇEKEBİLİR