Dr. Aziz Armutlu Yazdı: Mahalle Bekçilerinin Sorunları ve Çözüm Önerileri
Dr. Aziz Armutlu / Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı
Bir seher vaktinde Hz. Süleyman Camiinde sabah namazını eda etmek için Diyarbakır’ın Ofis semtinde arabayla hareket halinde iken birden mahalle bekçileri kardeşlerimizle karşılaştık.
Kendileriyle hayatımıza “mahalle bekçisi” tanımıyla girmiş olan özellikle kolluk kuvvetlerimize yardımcı olan mahallenin asayişini sağlama konusunda mahalle bekçileriyle fikir alışverişinde bulunduk. Mahalle bekçileri kardeşlerimizle yaptığımız görüşmeler neticesinde dikkate alınmasını istedikleri üç önemli hususu dile getirmek toplumsal sorunlara duyarlı bir vatandaş olarak yazma ve seslerini duyurma ihtiyacı hissettim.
Tarihsel sürece baktığımız zaman eski Ramazanlarda İstanbul’da hazırlıklar, çok öncesinden başlamaktadır. Hem evlerde hem de dış mekânda gerçekleştirilen hazırlıklar için yetişkinler kadar çocuklar da heyecanlanırdı. Mahalle bekçileri Ramazan’da İstanbul’un sokaklarını dolaşırken çocuklar da onlara eşlik eder, böylelikle eğlenceli zaman geçirirlerdi. Hayatın her evresinde mahallelinin yanında olan bekçiler, mahalle halkının saygınlığını kazanması ve fiziki özelliklerinden dolayı genellikle Bekçi Baba olarak anılmaktadırlar. Bekçiler, fiziki özelliklerinin yanı sıra aynı zamanda icralarıyla da dikkat çekmektedir. Mahalle halkı bekçilerin davulu çalarken göstermiş olduğu icrasını da hayranlıkla izlemektedir. Mahalle bekçilerinin Ramazan’da davul eşliğinde söyledikleri fasıllar da mahalle halkı için önem arz etmektedir(Demirci, 2021).
Bununla birlikte şehrin asayişinin en küçük yerleşim birimi olan mahallelerden başlayarak korunması gerektiği düşüncesi ile Osmanlı Devleti’nde ve devamında Türkiye Cumhuriyeti döneminde çarşı ve mahalle bekçileri görevlendirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti döneminde ilk olarak mülga 772 Sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’na dayanarak görevlendirilen ve genel kolluk kuvvetlerine yardımcı olan bekçilerin görev ve yetkileri kamuoyunda tartışma konusu olmuş, hatta bazı yargı kararlarına konu olan uyuşmazlıklar; bekçilerin görev ve yetkilerinin günümüz koşullarına göre yeniden düzenlenmesi ve tartışmalı hususların açıklığa kavuşturulması düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Bu amaçla yeni bir Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu hazırlanmış, 18/06/2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir (Belci, 2020).
Bu kapsamda bekçilerle yaptığımız görüşmemizde uzun vadede, elbette ki görev açısından tartışılması gereken akademik alanda çalıştaylar düzenlenerek değerlendirmek gerekir. Ancak eğitimde küçük adımlar ilkesinin gereği olarak kısa vadede 3(üç) önemli taleplerinin olduğuna şahitlik edilmiştir. Bu talepler;
- Özlük haklarının iyileştirilmesi özellikle maaş artışlarının yapılması,
- İller arası tayin hakkının verilmesi,
Adalet Bakanlığında yer alan İnfaz Koruma Memuru gibi daha onore edici bir mesleki tanımın kullanılması önerilerini not aldım.
Unutmamalıyız ki, hangi meslek gurubu olursa olsun her meslek değerlidir ve bu yüzden gerekli olan saygıyı hak etmektedir. Bu anlayışla mahalle bekçilerinin talepleri devletimiz ve kıymetli yöneticilerimizce hayata geçirilebilecek öneriler olduğunu değerlendiriyorum. Bu kapsamda konuyu ete kemiğe büründürmek adına görüştüğümüz mahalle bekçilerinin tekliflerinin gerekçesini ve önerilerimizi detaylandırmak istiyorum.
Mahalle bekçilerimiz özellikle çalışma hayatlarının gece olmasından dolayı psikolojik olarak daha dayanıklı olmak zorundalar ve bu kapsamda toplumda yüksek maaş aldıkları algısının aksine mahalle bekçilerinin genel olarak 50.000 TL civarında maaş almış oldukları öğrenilmiştir. Bu kapsamda insan kaynakları yönetimi bilim dalının kazanımlarına uygun olarak mevcut iş tanımları ve iş değerlemesi hususlarının dikkate alınarak değerlendirilmesi önerilmektedir.
Bunun yanında psikolojik dayanıklılık ve iyi oluş hallerini desteklemek adına iller arası tayin haklarının verilmesi veya becayiş imkânının hayata geçirilmesi önerilmektedir. Böylece daha mutlu birey daha mutlu aile daha mutlu toplum anlayışının sonucu olarak çalışma ortamının sinerjisini artıracağı ve bireyler arasında ekip ruhunu güçlendireceği değerlendirilmektedir.
Ayrıca son madde de yer alan ve kanaatimizce en önemli maddenin insan onuruna ve toplumsal ilişiklerde doğru tanımlamalarına yakışan bir şekilde “Mahalle Bekçisi” kavramının “Asayiş Görevlisi” veya ortak akıl ile daha uygun bir kavramla değiştirilmesi arzu edilmektedir.
Sonuç olarak nidamızın, değerli kolluk kuvvetlerimize yardımcıları olan, gecenin olumsuz olaylarını çözüme kavuşturması için mazlumları emanet ettiğimiz ve çözdükleri toplumsal olaylarda bizlerin üzerinde şüphesiz hakları olan “asayiş görevlisi” kardeşlerimizin sorunlarına bir nebze de katkı sunması dileklerimle…
Görevlerinde huzur ve başarı diliyorum. Rabbim her türlü kaza ve belalardan onları muhafaza eylesin. Âmin.
Saygı ve hürmetlerimizle…