Prof. Dr. Mehmet Sezai Türk Yazdı: Bilgili, Marifetli ve Erdemli İnsan Yetiştirmek
Her çağın bir kurtuluş arayışı vardır. Kimi ekonomik kalkınmada, kimi teknolojik ilerlemede, kimi siyasî gücün artışında kurtuluşu arar...

Prof. Dr. Mehmet Sezai Türk / Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi
Her çağın bir kurtuluş arayışı vardır.
Kimi ekonomik kalkınmada, kimi teknolojik ilerlemede, kimi siyasî gücün artışında kurtuluşu arar.
Oysa insanlık tarihi bize şunu defalarca göstermiştir:
Bilgi tek başına yetmez; bilgiye yön verecek kalp, onu yaşatacak ahlâk ve onu derinleştirecek irfan olmadan medeniyet olmaz.
Bugün “eğitim” dediğimiz şey, çoğu zaman sadece “öğretim”e indirgenmiş durumda.
Bilginin değerinden çok, belgesine; başarının anlamından çok, ölçüsüne odaklanıyoruz.
Oysa maarif, sadece bilgi aktarmak değil, insanı tanımak ve onu kemale erdirmektir.
Bilgi, Marifet ve Erdem Üçgeni
Bilgi, insanın zihnini aydınlatır.
Marifet, kalbini olgunlaştırır.
Erdem ise bu ikisini davranışa dönüştürür.
Gerçek eğitim, işte bu üç unsuru birleştirebildiği ölçüde anlam kazanır.
Zira bilginin sonu marifete, marifetin sonu da erdeme çıkmalıdır.
Erdemsiz bilgi, çıkar üretir; marifetli bilgi ise insana, topluma ve hayata değer katar.
Ahlâk ve Değerin Eksildiği Yerde…
Bilgiyi putlaştıran çağ, kalbi ihmal etti.
Teknolojiyi yücelten zihin, hikmeti unuttu.
Bugün dünyanın birçok yerinde savaşlar, yoksulluklar ve adaletsizlikler yaşanıyorsa; bunun nedeni cehalet değil, erdem yoksunluğudur.
Bilgili ama merhametsiz, zeki ama vicdansız insanlar yetiştirdik.
Oysa asıl hedef; bilgisiyle hizmet eden, marifetiyle toplumu onaran, erdemiyle örnek olan insan yetiştirmek olmalıydı.
Yeni Bir Maarif Anlayışı
Maarif, insanı sadece öğretmek için değil, dönüştürmek için vardır.
Bu dönüşümün merkezinde sevgi, adalet, merhamet, sabır ve sorumluluk vardır.
Bir eğitim sistemi, insana bu değerleri kazandırmadan “başarılı” olamaz.
Gerçek başarı, test sonuçlarında değil; bir çocuğun düşeni kaldırmasında, bir gencin doğrusunu söylemesinde, bir yetişkinin adalet uğruna susmamasındadır.
Toplumun Aynası Olan İnsan
Erdemli insan, toplumun vicdanıdır.
Marifetli insan, toplumun ruhudur.
Bilgili insan, toplumun aklıdır.
Bir milletin dirliği, bu üçlü dengenin varlığına bağlıdır.
O yüzden maarif, bir ders değil; bir medeniyet projesidir.
Son Söz
Yunus Emre’nin dediği gibi:
“İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir;
Sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.”
Bugün ihtiyacımız olan, çok bilen değil;
bildiğini hikmetle kullanan, bilgisiyle iyiliğe vesile olan, marifetiyle insanı insan kılan nesillerdir.
İşte o zaman, bilginin de toplumun da ruhu yeniden dirilir.