Ünsüz Türk Düşünürü Yazdı: Gerçek Yarış: Dünkü “Sen”i Geçebildin mi?
İlerleme nedir biliyor musunuz? Bir diploma değil, bir terfi değil, bir alkış ya da beğeni de değildir. İlerleme, dünle bugün arasındaki o görünmez mesafenin adıdır....
 
                                                
                        Ünsüz Türk Düşünürü / Yazar
İlerleme nedir biliyor musunuz? Bir diploma değil, bir terfi değil, bir alkış ya da beğeni de değildir. İlerleme, dünle bugün arasındaki o görünmez mesafenin adıdır. Önceki “sen” ile şimdiki “sen” arasındaki fark kadar yürümüşsündür hayatta. Bu yüzden, aslında insanın rakibi ne başkasıdır ne de dünya. İnsan, sadece kendiyle yarışır. Bu yarışta kazanan da, kaybeden de aynı kişidir: sen.
Toplum, çoğu zaman ilerlemeyi yanlış yerlerde arar. Yeni bir telefon aldığında, daha büyük bir eve taşındığında, ya da daha kalabalık sofralarda oturduğunda “ilerledim” sanırsın. Oysa bazen asıl ilerleme, aynı odada ama bambaşka bir farkındalıkla uyanmaktır. Daha az öfkelenmek, daha çok anlamak… Daha az konuşmak, daha derin dinlemek… Daha az yargılamak, daha fazla bağışlamak… İşte bunlar, sessiz ama hakiki ilerlemenin işaretleridir.
Tekâmül, dış dünyanın değil, iç dünyanın haritasıdır. Bir insanın kendini aşması, kendi gölgesini tanımasıyla başlar. Kendini kandırmaktan vazgeçtiğin gün, tekâmülün ilk kapısını aralarsın. Orada ne başarı vardır ne de yarış; yalnızca bir huzur duygusu vardır. Ve o huzur, hiçbir dış etkenle satın alınamaz. O, insanın kendi içinde kazandığı bir savaştır.
Belki de en zor şey, dünkü ben’i geçmektir. Çünkü insan, değişmeye direnir; alıştığı karanlıktan korkar. Ama yine de ilerlemenin yolu oradan geçer: Kendinle yüzleşmekten, kendinle barışmaktan, kendini dönüştürmekten. İşte bu yüzden tekâmül, bir varış değil, bir hâl’dir. Sürekli devinim, sürekli arayış, sürekli yenilenme hâli.
O hâlde sor kendine: Bugün, dünkü hâlinden daha mı bilgesin? Daha mı sabırlısın, daha mı huzurlusun, yoksa sadece daha yorgun musun? Cevabın ne olursa olsun, farkına vardığın an bile bir ilerlemedir. Çünkü uyanış, tekâmülün ilk adımıdır. Ve bazen, en büyük ilerleme sadece bunu anlayabilmektir.
 
                 
             
                                             
                                             
                                             
                                             
                                             
                                             
                                             
                                             
                                             
                                                 
                                                 
                                                 
                                                 
                                                 
                                                 
                                                 
                                                 
                                                 
                                                