Bir süredir, on kadar emekli Mülkiyelinin, Mülkiyeliler Birliği’ndeki aylık sohbet toplantılarına katılıyorum. Toplantılarda, özellikle Mülkiye mezunlarının anı kitapları üzerinde konuşuluyor. Bir toplantıda, 1890-2015 döneminin meşhur dergisi Servet-i Fünun’ un kurucusu Ahmet İhsan Tokgöz’ ün kitabı Matbuat Hatıralarım üzerinde fikir alışverişi yapıldı. Anılan kitaptan birkaç hususu ilginize sunuyorum
Baskı ve yasaklamalarıyla bilinen Abdülhamid döneminde, basına sıkı bir sansür uygulanıyordu. Gazeteler baskıya girmeden önce, sansür yetkililerince denetlenirdi. Padişah ve idaresine tenkit veya o mahiyette görülen yazı ve ibareler çıkarılırdı. Gazetenin o sütunları boş olarak çıkardı. Bu konudaki çarpıcı bir örneği özet halinde vereyim.
Servet-i Fünun gazetesi, Hüseyin Cahit’in (Yalçın) Fransız İhtilalinden bahseden bir kitap üzerine bir yazısı sebebiyle kapatılmıştı. Ahmet İnsan, bu konuda ifade vermek üzere gittiği Adliye’ de, irfan sahibi sorgu yargıcının lehlerine çevrilme çabasına girdiğini anlamıştı. Ama her ihtimale karşı ziyaretine gittiği arkadaşı Mabeyinciden, “yargılamanın durdurulması kararının” Saray yetkili makamına iletildiğini öğrenince de sevinmişti.
Gazetenin tekrar yayımlanma iznini almak için ziyaretine gittiği (Saray) Başkatibi Tahsin Paşa, bundan böyle ” bu gibi, padişahın gönlüne uygun olmayan şeyler yazmayacağına/yayımlamayacağına dair bir senet vereceksiniz” demişti.
İmzaladığı senette “bağlılık ve kulluk sanına muvafık surette makaleler yazılmayacağına dair” yeminli bir belge idi…
İttihat ve Terakki Cemiyeti, II: Meşrutiyet döneminde hükümet işlerini, perde arkasından yönlendiriyordu. Ahmet İhsan’ın bu dönemden bir hatırası da, şöyledir:
Bir gün, İttihat Terakki Cemiyeti’ in ileri gelenlerinden Dr. Nazım ziyaretine gelmişti. Gazetesinin bağımsızlığını sürdürdüğünü belirterek, ondan “yeni bir fedakarlık istediğini” söylemişti. Bu,
“Tiflis Konsolosluğu’na tayinini kabul etmesi” idi. Orada, Fransızca bilen tanınmış bir gazeteci olarak, “Tiflis Müslümanları”nı Rusya’ya karşı kışkırtacaktı. Rusya’nın bize karşı yürüttüğü bu yoldaki faaliyetlerine bir misilleme olacaktı…
Ahmet İhsan, “Panislamizm siyasetinin bizim için” tehlikeli olduğunu anlatmıştı.Bu konuda gazetesinde ve İkdam gazetesinde çıkan makalelerini de, önüne koymuştu.
Ama o gülerek, o yazıları okuduğunu söylemişti. (Seni), buna rağmen “Tiflis’e göndermek istiyoruz ya” demişti.
Ama İhsan, matbaasına “bırakacak kimsesi olmadığını” belirterek, “nezaketle af dile” mişti.(1)
1. Matbuat hatıralarım, Ahmet İhsan Tokgöz, 2020, Ankara
Yorumlar (0)