Mevlid Kandilimiz Mübarek olsun
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed?in (sallâllâhu aleyhi ve sellem) doğum gecesi Hicrî Rebiülevvel ayının on...
“Anayasa ve Egemenlik Yılı”nda Azerbaycan, Türk dünyası ile D-8 arasında güvenilir bir köprü rolünü oynayabilir. İnsanlık 2025 yılının ikinci ayını yaşıyor. Ocak ayında ve Åžubat ayının 10 gününde yaÅŸanan süreçler, atılan adımlar, imzalanan kararlar, bu yılın insanlık ve dünya için rahat bir yıl olmayacağı sonucunu doÄŸuruyor. Özellikle Amerika BirleÅŸik Devletleri’nde Donald Trump’ın ikinci baÅŸkanlık döneminin […]
“Anayasa ve Egemenlik Yılı”nda Azerbaycan, Türk dünyası ile D-8 arasında güvenilir bir köprü rolünü oynayabilir.
İnsanlık 2025 yılının ikinci ayını yaşıyor. Ocak ayında ve Åžubat ayının 10 gününde yaÅŸanan süreçler, atılan adımlar, imzalanan kararlar, bu yılın insanlık ve dünya için rahat bir yıl olmayacağı sonucunu doÄŸuruyor. Özellikle Amerika BirleÅŸik Devletleri’nde Donald Trump’ın ikinci baÅŸkanlık döneminin ilk anlarından itibaren attığı adımlar dünyanın yeniden tasarlanacağı ve yeni bir dünya düzeninin oluÅŸacağı düşüncesinin boÅŸuna olmadığını belirtiyor.
Yeni Dünya Düzeni’nden bahsetmiÅŸken, Azerbaycan CumhurbaÅŸkanı İlham Aliyev, 7 Ocak’ta yerel televizyon kanallarına verdiÄŸi röportajda bu noktaya özellikle deÄŸindi. Sayın CumhurbaÅŸkanı İlham Aliyev’in dediÄŸi gibi artık yeni bir dünya düzeninin inÅŸa edildiÄŸi kimse için bir sır deÄŸil. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra oluÅŸturulan sistem zaten potansiyelini kaybetmiÅŸ durumda. Pek çok yerde yaÅŸanan süreçler, çatışmalar, savaÅŸlar ve diÄŸer olaylar bunu gösteriyor. Aynı zamanda önde gelen Batı ülkelerinde siyasi ve ahlaki bir kriz de açıkça görülüyor.
O röportajda Azerbaycan CumhurbaÅŸkanı bizim, yani Türk dünyasının geleceÄŸi için önemli bir tavsiyede de bulundu. Azerbaycan CumhurbaÅŸkanı, dedi ki, doÄŸal olarak bu boÅŸluklar daha da geniÅŸleyecek ve buraya ciddi bir gündemle yeni bir aktörün, yeni, ciddi bir oyuncunun girmesi gerekiyor. Mesela Türk Devletleri TeÅŸkilatı’nın küresel ölçekte ciddi bir güç merkezi haline gelebileceÄŸine inanıyoruz. Çünkü çok geniÅŸ bir coÄŸrafya, insan kaynağı, doÄŸal kaynaklar, ulaşım ve iletiÅŸim hatları ve birlik var.
İlham Aliyev, D-8’in de bu boÅŸluÄŸu doldurabileceÄŸini söyledi. Çünkü bu ülkelerde 1 milyardan fazla, belki 1 milyar 300 milyon insan yaşıyor. Müslüman ülkelerin ekonomisinin yüzde 60’ı D-8’de, nüfusun yüzde 60’ı ise hâlâ D-8 ülkelerinde bulunuyor. Dolayısıyla bu bir fırsat.
Türk Devletleri TeÅŸkilatı ve D-8 konusuna bu yazımda biraz sonra döneceÄŸim. Ancak bu noktada önemli bir konuyu Türk dünyasının deÄŸerli okuyucularının dikkatine getirmek istiyorum. CumhurbaÅŸkanı İlham Aliyev’in 28 Aralık 2024 tarihli Kararnamesi ile 2025 yılı Azerbaycan’da “Anayasa ve Egemenlik Yılı” ilan edildi.
Neden Anayasa ve Egemenlik Yılı diye sorulabilir. Bu soruya kısa bir cevap vererek Türk dünyasındaki deÄŸerli okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz: Bağımsız Azerbaycan Anayasasının kabulünün 30. yıl dönümü olan 2025 yıl, aynı zamanda Anayasamızın beyan ettiÄŸi niyetlerden biri olan, toprak bütünlüğümüzün ve egemenliÄŸimizin tam anlamıyla yeniden tesisiyle sonuçlanan Vatan Savaşı’ndaki zaferimizin 5’inci yıldönümüdür.
CumhurbaÅŸkanı İlham Aliyev, bu iki tarihi anı dikkate alarak 2025 yılını Azerbaycan’da “Anayasa ve Egemenlik Yılı” ilan eden Kararnameyi imzaladı. Gelecek yazılarımızda bu iki noktadan ayrı ayrı bahsetmeye çalışacağız. Bu makalede Azerbaycan’ın “Anayasa ve Egemenlik Yılı”nda belirlediÄŸi temel hedeflerden biri olan Türk dünyasının güçlendirilmesi, bu baÄŸlamda Türk Devletleri TeÅŸkilatı ile D-8 arasındaki baÄŸların daha da güçlendirilmesi için ne gibi adımlar atılabileceÄŸinin olanaklarına yer vereceÄŸiz.
O halde Azerbaycan’ın Türkiye ile birlikte benzeri görülmemiÅŸ iÅŸler yaptığını ve Türk dünyasını daha da güçlendirecek adımlar attığını söyleyerek baÅŸlayalım.
Bugün, halkların tarihi birlikteliÄŸinin yanı sıra Recep Tayyip ErdoÄŸan ve İlham Aliyev’in kardeÅŸliÄŸi ve kararlılığıyla güçlenen Türkiye-Azerbaycan iliÅŸkilerinin, Türk Devletleri TeÅŸkilatı dahil tüm Türk dünyasına örnek teÅŸkil ettiÄŸi tereddütsüz söylenebilir. Yeni dönemde bunun diÄŸer iÅŸbirliklerine de hız vereceÄŸini söyleyebiliriz.
Yani TDT’ye dahil olan diÄŸer ülkelerin birbirleriyle yakın iÅŸ birliÄŸi yapmasından ve sonuçta Türk dünyasının lider güç olarak ortaya çıkmasından bahsediyoruz. CumhurbaÅŸkanı İlham Aliyev’in de belirttiÄŸi gibi, bugün Türkiye’nin çıkarına olan, Azerbaycan’ın da çıkarınadır. GüvenliÄŸimiz aynı, çıkarlarımız aynı, geleceÄŸimiz aynı Güçlü Türkiye faktörü hem Orta DoÄŸu’da hem de Avrupa’da kilit rol oynayacak. Azerbaycan da Türkiye’nin yanındadır. Böylece gücümüz artacak.
Diger yandan, Türkiye-Azerbaycan kardeÅŸliÄŸi Türkiye-Özbekistan, Kazakistan-Azerbaycan gibi kardeÅŸlik iliÅŸkileri ile devam ederse gücümüz daha da artacaktır. Buradan baÅŸlayarak ÅŸunu söyleyelim: Türk Devletleri TeÅŸkilatı’nın 2025 yılında Bakü ve BudapeÅŸte’de yapacağı Zirve toplantıları, daha da güçlenme sürecinin önemli aÅŸamalarından biri olacaktır. Bu toplantılar hem kurumun stratejik çizgisinin zenginleÅŸtirilmesi hem de geleceÄŸinin tartışılması açısından önem taşıyor. Bu toplantılarda özellikle Türk dünyasının geleceÄŸi açısından önemli ve tarihi kararların alınması bekleniyor.
BudapeÅŸte toplantısı TDT’nin Avrupa BirliÄŸi ile (Macaristan burada bir köprü görevi görebilir), Bakü toplantısı, TDT’nin İslam dünyasıyla, özellikle D-8’le (Azerbaycan burada güvenilir bir köprü rolü oynayabilir) iliÅŸkilerinde yeni bir aÅŸamanın baÅŸlangıcı olarak tarihe geçebilir.
Neden böyle düşünüyoruz?
Mesele ÅŸu ki, AB üyesi olan Macaristan’ın 2025 yılında TDT’ye asil üye olması muhtemel.
D-8 Ekonomik İşbirliÄŸi Örgütü’ne gelince, Azerbaycan’ın 19 Aralık 2024’te bu örgüte üye olarak kabul edildiÄŸini hatırlatalım. Böylece örgüt yaklaşık 30 yıl sonra Azerbaycan’ı da üye olarak kabul ederek saflarını geniÅŸletti. Bu adım, tarihi bir olay olmasının yanı sıra TDT-D-8 iliÅŸkilerinin daha da güçlenmesinin önünü açacaktır. Azerbaycan’ın üye olmasıyla TDT’nin iki üyesi D-8’e üye olacak. Çünkü kardeÅŸ Türkiye, D-8’in kurucularındandır.
KuruluÅŸundan sonra D-8’in ilk üye olarak Azerbaycan’ı tercih etmesi de Türkiye-Azerbaycan kardeÅŸliÄŸinin bir baÅŸka örneÄŸi, aynı zamanda Azerbaycan’ın İslam dünyası da dahil olmak üzere dünyadaki güçlü etkisinin bir baÅŸka göstergesidir. Bunun TDT üzerindeki etkisine gelince, Sayın İlham Aliyev’in görüşlerine deÄŸinmek yerinde olur.
Sayın CumhurbaÅŸkanı, D-8’in geniÅŸletilmesinin sadece Azerbaycan ile sınırlı kalmayacağını, muhtemelen baÅŸka ülkelerin de davet edileceÄŸini söyledi. Buna göre TDT üyesi diÄŸer Müslüman ülkelerin de gelecekte D-8’e katılması, Azerbaycan’ın bu konuda da köprü rolü oynaması mümkün görünüyor. Konuyu daha açık bir ÅŸekilde ifade edersek, nasıl ki Türkiye, Azerbaycan’ın D-8 üyeliÄŸi konusunda inisiyatif aldıysa, gelecekte Azerbaycan da örneÄŸin Özbekistan ve Kazakistan’ın D-8 üyeliÄŸi konusunda inisiyatif alabilir.
Kısacası 2025 yılı dünya için gergin, Türk dünyası için ise ilginç ve tarihi anlarla hatırlanacak gibi görünüyor.
Â
Â