Küçük Adımlar
Başarı, genellikle büyük bir sıçrama gibi görünse de, gerçekte küçük adımlarla başlar. Dünyada her büyük keşif...
Kore mutfağı, Güney Mançurya ve Kore’deki eski göçebe ve tarım kültürlerinden gelen doÄŸal çevrenin ve farklı kültürlerin etkilerinden doÄŸmuÅŸtur. Güney Kore yemek kültürü yüzyıllar boyunca sosyal ve politik deÄŸiÅŸikliklerden etkilenmiÅŸ ve deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir. Eski zamanlarda, Koreliler yiyeceklerin hastalık ve tedavi kaynağı olduÄŸuna inanıyorlardı ve bu nedenle yiyecekleri fermente edip daha uzun süre tüketiyor ve ilaç olarak […]
Kore mutfağı, Güney Mançurya ve Kore’deki eski göçebe ve tarım kültürlerinden gelen doÄŸal çevrenin ve farklı kültürlerin etkilerinden doÄŸmuÅŸtur. Güney Kore yemek kültürü yüzyıllar boyunca sosyal ve politik deÄŸiÅŸikliklerden etkilenmiÅŸ ve deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir. Eski zamanlarda, Koreliler yiyeceklerin hastalık ve tedavi kaynağı olduÄŸuna inanıyorlardı ve bu nedenle yiyecekleri fermente edip daha uzun süre tüketiyor ve ilaç olarak kullanıyorlardı.
MÖ 1500’den baÅŸlayarak, Mançurya’nın Liao havzasından gelen yeni göçmen gruplarıyla tarımsal gelenekler geliÅŸmeye baÅŸladı. Bu dönemde insanlar buÄŸday, arpa, pirinç, baklagiller ve darı yetiÅŸtirmeye baÅŸladı. Arkeolojik kazılara göre soya fasulyesi ezmesinin bu dönemde geliÅŸmeye baÅŸladığı söyleniyor. Üç Krallık Dönemi’nde, her krallığın kendine özgü kültürel uygulamaları ve yiyecekleri vardı. Bu krallıklardan bazıları soÄŸuk yiyecekler ve fermente yiyeceklerle tanınıyordu. Bazı geleneksel yemeklerin kökenleri Goryeo dönemine dayanmaktadır. Bu dönemde köfte, ızgara et yemekleri, eriÅŸte yemekleri ve baharat kullanımı oldukça yaygındı.
Birçok tarımsal yeniliğin yaşandığı dönem Joseon dönemidir. Bu dönemde tarım ve çiftçilik tekniklerini konu alan Direct Talk About Farming adlı bir kitap yayınlanmıştır. Dönemin bilginleri, tarımsal sistemlerin geliştirilmesi için yenilik ve teknolojinin ülke dışında aranması gerektiğini vurgulamışlardır. Avrupalılarla yapılan ticaret sonucunda domates, fıstık, tatlı patates ve biber gibi birçok yeni ürün yetiştirilmeye başlanmıştır. Hükümet, yeni tarımsal teknoloji kullanımı ve düşük vergilendirme yoluyla üretimi artırmaya çalışmıştır. Bu şekilde tarımda üretim artışı ve gelişme sağlanmıştır. Aynı zamanda sulama kanalı sistemiyle köylüler sadece kendi yiyeceklerinin dışında daha fazla ürün üretmeye başlamışlardır. Ekonomik ticaret ve pazar alanları oluşmuştur.
DiÄŸer ülkelerle ticaret anlaÅŸmaları yapıldı. Batı dünyası ile Kore arasında kültürel ve gıda alışveriÅŸleri baÅŸladı. 1910-1950 yılları arasında Kore yarımadasında bir Japon kolonisi vardı. Bu nedenle tarım arazilerinin çoÄŸu Japonların gıda tedarikini karşılamak için kullanılıyordu. Pirinç üretimi muazzam bir ÅŸekilde artmıştı. Birçok Koreli vatandaÅŸ da kendi ihtiyaçları için tahıl üretimini artırdı. Japon iÅŸgali sırasında gıda çeÅŸitliliÄŸi boldu. Koreliler genellikle soÄŸuk günlerde iki öğün, sıcak günlerde üç öğün yemek yiyorlardı. Alt sınıf insanlar için tokluk hissi, gıdanın kalitesinden daha önemliydi. Bu nedenle yılın belirli günlerinde pirinç yiyorlardı ve diÄŸer günlerde darı ve arpa gibi tahıllar tüketiyorlardı. Orta ve üst sınıf insanlar paket eriÅŸte ve ekmek tüketiyordu. Japon iÅŸgali II. Dünya Savaşı’ndan sonra sona erdi.
1960’larda ekonomik büyüme ve sanayileÅŸme konusunda önemli adımlar atıldı ve tarımda modern teknikler uygulanmaya baÅŸlandı. Gıda ve iÅŸlenmiÅŸ ürünlerin kalitesinde artış oldu. 1970’lerde kıtlık azalmaya baÅŸladı. Et ve süt ürünleri daha fazla üretilmeye baÅŸlandı. KiÅŸi başına et ve balık tüketimi arttı. Pirinç tüketimi yıllar içinde azaldı. Bunun yerine pirinç yerine eriÅŸte ve ekmek gibi ürünler tüketilmeye baÅŸlandı.
Kore, Çin anakarası ile Japon adaları arasında yer almaktadır. Bu nedenle iki ülke birçok kültürel özelliÄŸi paylaÅŸmaktadır. Kore anakarasının kuzeyi hariç suyla çevrili olması balıkçılık sektörünün geliÅŸimini etkilemiÅŸtir. Ormanlar ve yeÅŸil alanlar ülkenin yüzde 70’ini kaplamaktadır. Kore’nin üç büyük nehri iyi ovalar oluÅŸturmaktadır. Batı ve Güney’deki koÅŸullar pirinç tarlaları için uygunken, Kuzey ve DoÄŸu’daki tarlalarda kuru tarım yapılmaktadır. Deniz ürünlerinde çok fazla çeÅŸitlilik vardır. Kore’de dört mevsim vardır. Gıda tüketimi mevsimlere göre deÄŸiÅŸmektedir. Kışın taze sebzeler yerine fermente gıdalar ve kurutulmuÅŸ sebzeler tercih edilmektedir. Fermente balık, soÄŸuk kışlar ile sıcak yazlar arasındaki uzun dönemde balıkları korumak için yapılır. Ayrıca tahıllar Kore mutfağının en önemli unsurlarından biridir.
Geleneksel Kore mutfağı, taze ve doğal sebzelerden yapılan sağlıklı ve dengeli yemeklerden oluşur. Güney Kore yemekleri besin değeri açısından oldukça zengindir. Kore mutfağı çoğunlukla pirinç, et, erişte, tofu ve sebzelerden oluşur. Yemekler genellikle kızartılır veya kavrulur ve susam yağı, soya sosu, sarımsak, kırmızı biber salçası ve zencefil gibi yoğun baharatlar içerir.
Uzun yıllardır süregelen yemek gelenekleri ve deÄŸiÅŸen gastronomik geliÅŸmeleriyle Kore, dünya çapında yaygınlaÅŸmıştır. Kore yemeklerini dünyanın her yerindeki restoranlarda, evlerde ve özel etkinliklerde görmek mümkündür. Kimchi, bibimbap, dongchimi ve bulgogi en popüler Güney Kore yemekleridir. Kimchi, ramen ve kızarmış eriÅŸte dünyada en çok tüketilen Kore yemeklerinden bazılarıdır. Güney Kore’nin geleneksel yemeklerini ÅŸu ÅŸekilde sıralayabiliriz: klasik bibimbap, dongchimi, bulgogi, mandoo, chap chae, bossam, kimchi jjigae, seolleongtang, galbitang, baechu kimchi. Kimchi, sebzelerin, sarımsağın, zencefilin, acı biberin, tuzun ve balık sosunun turÅŸusu yapılıp fermente edilmesiyle yapılır. Havuç, turp, salatalık ve yeÅŸil soÄŸan genellikle kimchi yapımında kullanılan sebzelerdir. Ancak, kimchi yapımında çoÄŸunlukla lahana kullanılır. Kore kültüründe, kimchi kahvaltı dahil her öğünde servis edilebilir. Kimchi tek başına yenebilir, güveçte piÅŸirilebilir veya pizza, eriÅŸte ve kızarmış pilav gibi yemekleri tatlandırmak için kullanılabilir.
Â
Â
Â
Â
Â