ÇATIŞMA VE BARIŞ SÜREÇLERİNDE DİLİN SEÇİMİ: BARIŞ ÖNCE DİL İLE İNŞA EDİLİR

03 Kas 2025 - 16:49 YAYINLANMA

Dil öncelikle bir iletişim aracıdır, ancak aynı zamanda gerçekleri ve hayatı inşa ve aynı zamanda yıkım aracıdır. Bu açıdan bakıldığında hem yıkıcı hem de yıkıcı bir fonksiyona sahiptir. Barış dilinin bozulması, çatışma dili ise yıkıcıdır. Toplumsal anlam ve kültürel diyalogda bir araç olan dil, barışın inşasında, gelişmelerde ve sürdürülebilirlikte kritik bir rol oynar.

Barış sadece çatışma ve çatışmanın yokluğu değil, aynı zamanda özgürlüğün, hukukun, demokratikleşmenin, eşitliğin, huzurun ve bireylerin toplumun tüm kesimleri ve bireyleri tarafından hissedilmesi ve yaşanması halidir. Gerçek barış, insanoğlunun tarih boyunca peşinde koştuğu ve siyaset biliminin sürekli aradığı bir amaç. Gerçek bir barış diğer bütün siyasi, ekonomik, kültürel ve tarihi gerçeklerin yanında öncelikle dil ile başlar.

Dil hem çatışma öncesi, hem çatışma sürecinde hem de çatışma sonrasında barışta işlevsel bir süreçtir. Dil ve çatışma çatışmayı ortaya çıkarmak ve körüklediği gibi, çatışmanın son bulması ve çözümünde de en etkili araçlar. Çatışma günlük yaşam kaçınılmaz bir olgudur. İnsanın olduğu her yerde, çıkar ve değerler çatışır ve dolayısıyla çatışma ortaya çıkar. Onun günü evde, ayakta, iş yerinde, sokakta, çarşıda onlarca çatışmayı yaşarız ya da onlarcasında gösteriliktir. İçeriğinin bir kısmı çözer bir kısmıyla yaşamanın devamı rica olunur. Bu nedenle çatışma hayatımızın doğal bir parçasıdır. O nedenle aslolan çatışma değil çatışma yönetimidir. Bir çatışmayı iyi yönetirseniz iyi sonuç alırsınız, kötü yönetirseniz de kötü sonuçla karşılaşırsınız. Tam da bu noktada, dil devreye girme ve çatışma yönetimi ya da barışçılların ilk ve en önemli adımlarından biridir. Bu yeteneği iki seçenek var ya çatışmayı kullanarak çatışmayı derinleştireceğiz ya da barış dilini kullanarak çatışmayı (barışa) dönüştüreceğiz.

Çatışma dili suçlayıcı, aşağılayıcı, ötekileştirici, düşmanlaştırıcı ve yıkıcıdır. Toplumları böler, ayrıştırır, nefreti körükler, önyargıları besler ve çatışmayı derinleştirir. Oysa barış dili kapsayıcı, kabullenici, özgürleştirici, birleştirici ve özgürlükçüdür. Toplumları birleştirir, empati kurar, çatışmayı sonlandırır, barışı ve sevgiyi inşa eder.

Dil ile toplumsal algılar ve gerçeklikler inşa edilir. Uluslararası İlişkiler teorilerinden inşaacılık (Konstrüktivizm) ve post-yapısalcı teoriler dilin ve söylemin kapsamı ve gerçekliğin büyüme ve etkileri üzerinde durur. İnşaacılığa göre, ortada var olan ve keşfedebildiğimiz bir şey yok. Bu nedenle her şeyi dil ve anlatımla inşa etmenizi rica ederiz. Diğer faktörlerle birlikte buna sosyal inşacılık derler. Bu nedenle, barış inşası için negatif bir dil kullanmaktan kaçınmalı ve pozitif bir dil kullanmaktan kaçınılmalıdır. Postyapısalcı teoriler de özellikle post-modernist yaklaşımda gerçeği ve algıyı inşada anlatmanın gücünü ve etkisini vurgular.

Bu birlikteliğin, toplumsal barış ve uyumun sürdürülmesinde dil, söylem, sanat ve edebiyatın çok etkili bir aracı olduğu ortaya çıktı. Başta siyasetçiler, sanatçılar, kanat önderleri, din görevlileri, gençlik modelleri ve özellikle medyanın kullandığı dil, barışın sürdürülebilirliği açısından önemlidir. Bu/gruplar çatışma dilini tercih ederlerse toplum çatışır, barış dilini tercih ederlerse toplum barışır.

Bu kadar kolay mı? diye bir soru akla gelebilir. Evet, bu kadar kolay. Bütün savaşlar basit bir fikir ayrılmasıyla başlar. İyi yönetilemezse savaşa dönüşür. Bütün barış parçacıkları de basit bir barış imgesiyle, bir kapsayıcı söz ve davranışla başlar ve iyi bir yönetimle yaygınlaşır.

Barış parçalarına barış dilini kullanarak ancak toplumsal derinlik ve destek sağlayabilir. Toplum önderleri ve medya barış dilini kullanarak ancak bu katkılara olumlu katkı sağlar. Barış içinde bile barış diyemeyen bir dil ile barışı sağlamak zor. Bu minvalde, Türkiye'de yeni başlayan “terörsüz Türkiye” süreci sürecinde benzer az bulunan negatif bir örnekleme örneğidir. Hatta bu nedenledir ki 7-8 ay olmasına rağmen bu süreçteki ciddi bir sahiplenmeyi görmek zor. PKK silah bırakıyor, Bahçeli Apo gelsin Mecliste konuşun gibi ciddi, istikrarlı ve ileri adımlar ve söylemler bile toplumda bir coşku oluşturamıyor. Medya ağır bir çatışma dilini kullanmaya devam ediyor. Süreci içselleştirmeyenler bunu fırsat olarak bu çatışma dilini en ağır şekilde işlemeye çabalıyor. Gerçekten bir sonuç bekleniyorsa bu çatışma dili öncelikle terk edilmelidir. Birbirini aşağılayacak uzlaşamazsınız. Birbirinize hakaret edercesine bir dil kullanarak barışamazsınız. Herkes kendi başına haklı, gelecekte doğru bularak, süreçten kendisine bir başarı ve zafer çıkararak bir noktada buluşamaz. sürekli empati kurarak, kapsayıcı ve katılımcı ve bir dil ile ancak yol alınır.

Bu sorunları fark eden Bahçeli nihayet süreci yönetecek olan komisyona “Birlik ve uzlaşma komisyonu” süreciyle bu dil sorununa bakım vermeye çalışıyor. Fakat bir kısmı medyanın dili hala çok kirli ve çatışmacı. Adeta barış değil, çatışmayı sürdürmek isteyen dercesine ötekileştirici ve aşağılayıcı bir dilde ısrar ediyor. Toplumu kutuplaşmaya devam ediyor. Tek taraflı yayın ve tahakkümcü anlayışını savunuyor. Oysa sorumlu gazetecilik ve özgür bir medya, farklılıkların zenginlik ekleri ve farklı deponların dağıtılması yoluyla toplumsal uzlaşı ve anlaşılması olumlu katkı sağlar.

Tarihten sonra ki, sözün büyüsü bazen kılıçtan güçlüdür. “Cahiliye döneminde Mekke'nin şiir pazarlarında, bir şairin kelamının bir kabilenin itibarını yerle bir olabilir ya da onu birleştirici bir güce dönüştürebilirdi”(Lee). Bugün de dil, söz, şiir, edebiyat, sanat ve kültür; barışın en güçlü taşıyıcılarıdır. Empati kurmadan, kucaklayıcı bir dil kullanmadan, gönüllere dokunmadan, hafızaları onarmadan, önyargıları silmeden barış kurulamaz.

Bugün eğer bu topraklara kalıcı bir barış gelmek istiyorsak, önce kelimeleri onarmalıyız. Kapsayıcı ve güçlü bir barış dilini yeniden inşa etmek. Yeni bir söz dağarcığına, yeni bir hikayeye, yeni bir rüyaya ve yeni bir umuda olgunlaşan var.

Çünkü barış, önce dilde başlar. Ve ancak gönüllere ulaşabilen bir dil, gerçek bir barışı mümkün kılabilir.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: