SÖZ KONUSU VATANSA

Devlet dediğin, bir milletin alın teriyle yoğurduğu ortak kaderdir. Bu kaderi korumak için de zaman zaman zor, hatta bedeli ağır kararlar almak gerekir. Ülkenin bekası, bazen günlük siyasetin gürültüsünün çok ötesinde durur. Fakat ne yazık ki bugün bazı çevrelerde “oy kaygısı” ile siyaset yapmak bir marifet, ülke gerçeklerini görmezden gelmek ise muhalefet sanılıyor.

Sorulması gereken soru nettir:

Amaç oy almak mıdır, yoksa ülkenin çıkarlarını savunmak mıdır?

Siyaset kurumu, milletin güvenliğini, huzurunu ve geleceğini korumak için vardır. Fakat bir kısım aktörlerin meselelere yalnızca “kendi oy oranı” penceresinden bakması, ülkenin doğal akışını bozduğu gibi toplumsal birlik duygusuna da zarar veriyor. Sanki ülke içerisindeki her gerilim, her kriz, seçim hesabına eklenmiş bir puanmış gibi davranılıyor.

Oysa Türk milleti, yaşanan her tartışmanın, her söylemin arkasındaki niyeti görme ferasetine sahiptir. Bu millet, elini taşın altına koyanla, taşın üstüne çıkıp sadece bağıranı birbirinden ayıracak kadar tecrübeli bir millettir.

Açık konuşmak gerekirse, Türkiye’de hiçbir siyasi parti, hiçbir genel başkan, “sütten çıkmış ak kaşık” değildir. Herkesin bir hatası, bir eksiği, bir zaafı vardır. Siyaset insana dairdir; insanın olduğu yerde de menfaat, hesap, hırs eksik olmaz. Ancak önemli olan, bu özelliklerin devlet menfaatinin önüne geçip geçmediğidir.

Öte yandan sosyal medyada kendi fikri olmadan başkalarının söylemlerini taşıyan, birilerinin tetikçiliğine soyunan, üç retweet, beş beğeni görünce kendini “level atlamış” sanan bir kesim var. Yazdıklarıyla milleti aydınlattığını değil, birilerine hizmet ettiğini fark etmiyorlar bile. Bu davranışların ne ülkeye katkısı vardır, ne de insanın kendisine. Sadece ego şişirir, başka da hiçbir şeye yaramaz.

Oysa konu çok açık:

Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır.

Bu söz, bir süs cümlesi değil, bir duruşun, bir anlayışın ve bir ahlakın özetidir. Türkiye’nin geleceği, günlük tartışmaların, sosyal medya fırtınalarının, parti menfaatlerinin çok üstünde durur. Hiç kimse, hangi makamda olursa olsun, iç siyasetin küçük hesapları uğruna bu ülkenin birlik ve dirliğini riske atma hakkına sahip değildir.

Millet, günü geldiğinde kimin gerçekten ülke için mücadele ettiğini, kimin yalnızca kendi koltuğunu düşündüğünü ayırt edecektir. Çünkü bu milletin hafızası güçlüdür, vicdanı açıktır, hesabı da seçim günü sandıkta görülür.

Ve unutulmamalıdır:

Bu bayrak hepimizindir. Bu vatan hepimizindir.

Gerisi gerçekten teferruattır.

AYDIN DÜNYA EFELERİ YÖRÜK TÜRKMEN FEDERASYONU BAŞKANI