KURTULUŞ SAVAŞINDA UÇAKLARIMIZ

Bakım ve onarımları uzun süren uçaklar, aksilikler yüzünden, toprak zeminli Malıköy havaalanına nihayet gelebilmişti. Sakarya Savaşı öncesinde gelen dört uçak...

Abdullah Usta, ekip şefi pilot Yüzbaşı Fazıl'a, "Bunların dördünün de, çoktan hurdaya çıkması gerekirdi. Uçaklardan sorumlu teknik adam olarak söylüyorum, bunlarla uçulmaz" demişti. Ama "zorunluluk ve çılgınlık, teknik gerekleri aşıp geçiyordu..."

 Aslında, yeni uçaklar almak" gerekiyordu. "Ama Ankara'nın, bu kadar parası hiç olmamıştı.Bundan sonrası olacağı da, çok şüpheliydi!.."

"Sabah keşfi için iki uçak hazırdı. Görevli pilot ve gözlemciler, Yüzbaşı Fazıl'ın odasında toplanmışlardı."

"Bugün pilok Behçet Yüzbaşı sırrı ile, pilot Halil, gözlemci Yüzbaşı Bahattin ile uçacaklardı."

Fazıl, "Halil siz demiryolunun kuzeyini tarayacaksınız..." dedi. "Behçet siz de, güneyi. Düşmanın ağırlık merkezi kuzeyde mi, güney mi,bunu beliryeleceğiz."

Uçuş sürecinin "en çok bir buçuk saat "olduğunu da hatırlattı. "Zaten son demlerini" yaşayan uçaklar, zorlanmamalıydı...

Uçaklar havalanınca, Fazıl çadırına girmişti." Çok geçmeden uçakların geri dönmekte olduğu bildirildi. "İkisinin de teklediği" duyuluyordu. Fazıl dışarı çıktı. "Behçet'in uçağı, yalpalayarak yaklaşıp, sertçe de olsa, inmişti." Öteki, "Düşer gibi hızla alçaldı.Havalanının ilerisindeki ağaçların arkasında kayboldu.Pis bir gürültü ve koyu bir toz bulutu yükseldi. Deli gibi ağaçlığa koştular.Pilot ve gözlemci, ufak sayılacak yara bereyle kurtuldular. Ama, uçak sakat kalmıştı."

"Cepheye, keşif görevinin yapılamadığı bildirildi..." 

"İki uçak, uçuşa hazır, pist başında bekliyordu."

"Nafiz 1'i Behçet uçuracaktı. Gözlemci Yüzbaşı Sırrı idi."

Yüzbaşı Fazıl, "Demiryolunun kuzeyini ve güneyini iyice tarayacaksınız.Süreniz iki buçuk saat" dedi. 

Pilot Fehmi'nin kullandığı "Albatros," birlikte uçup keşif uçağını koruyacak"tı. "Albatros'un pilot yerinin önünde, dört yana dönebilir, canavar gibi bir makinalı tüfek vardı."

Uçaklar, "hiç aksilik çıkarmadan havalanıp ufukta kayboldular. Görev süresinin bitiminden bir saat önce, Albatros D-ııı göründü. Yalnız geliyordu. Alandakiler, merakla toplandılar. Görünürde keşif uçağı yoktu. Albatros, sarhoş gibi indi. Koşular. Fehmi'nin güneş yanığı yüzü, gözyaşlarıyla sırılsıklamdı."

"Fazıl'ın kalbi sıkıştı. 'Ne oldu Fehmi, keşif nerede?"

"Nafiz 1, 2000 metre yükseklikte, birden alev almış, yanarak düşmüştü. behçet ve sırrı şehit olmuşlardı. Hepsi, acıdan taş kesildiler..." (1)

1. Şu Çılgın Türkler, Turgut Özakman, 2005, İstanbul