ATEŞTEN BUZ'A BUZDAN DESTANA
Yemen’de yandık… Kavurucu güneşin altında, susuzluğa ve yokluğa rağmen geri dönmeyi düşünmedik. Çünkü vatan, serin bir gölge değil; uğruna yanmayı göze almaktı. Sarıkamış’ta donduk… Tipinin, ayazın ve karanlığın ortasında bedenlerimiz toprağa düştü ama irademiz düşmedi. O beyaz örtünün altında bile Türk’ün haysiyeti dimdik durdu.
Çanakkale’de öldük; hem de yiğitçe… Toprağı kanımızla yoğurduk, denizi imanla geçilmez kıldık. Bir milletin kaderi, bir avuç askerin göğsünde yazıldı. Ne silah üstünlüğü ne sayı fazlalığı… Orada kazanan, inançtı; cesaretti; vatan sevgisiydi.
Türk’ün cesareti, Yörük’ün kadim bilgeliğiyle birleştiğinde; gençlerin gözü pek yüreği bu mirası omuzladığında başarı uzak değildir. Çünkü bu millet, acıdan kaçarak değil; acıyı aşarak var olmuştur. Dün Yemen’de, Sarıkamış’ta, Çanakkale’de ne ise; bugün de yarın da odur.
Bu topraklar, bedel ödeyenlerin yurdudur. Ve bu yurdun gerçek gücü; geçmişini unutmayan, kökünden kopmayan, cesaretini bilgelikle yoğuran evlatlarının yüreğinde yaşamaya devam etmektedir.
AYDIN DÜNYA EFELERİ YÖRÜK TÜRKMEN FEDERASYONU BAŞKANI