YÖRÜK VE OĞUZ TÖRESİNDE NARGUĞAN
Yörük, yol demektir; Oğuz ise yolun adıdır.
Bu yol, sadece dağdan ovaya inen bir göç değil, zamanın içinden yürüyen bir töredir.
İşte Narguğan, bu yolun en kadim duraklarından biridir.
Yörük obasında kış serttir. Dağ susar, ot uyur, gök ağırlaşır.
Ama Yörük bilir: Gecenin uzaması son değil, dönüşün habercisidir.
Narguğan, işte bu bilginin bayramıdır.
Güneşin Doğuşu, Töre’nin Dirilişi
Oğuz inancında güneş, yalnızca gökteki bir ateş değildir;
Kut’un, düzenin ve adaletin ışığıdır.
“Nar” güneştir, “guğan” doğuştur.
Narguğan, güneşle birlikte törenin de yeniden doğmasıdır.
O gece yakılan ateş, sadece soğuktan korunmak için değildir.
O ateş:
Karanlığa meydan okur
Umudu diri tutar
Obayı bir arada tutar
Ateşin etrafında yaşlılar oturur, gençler dinler.
Söz, ateş gibi elden ele geçer.
Hayat Ağacı: Yörük’ün Sessiz Duası
Yörük için ağaç, göç yolunda durak;
Oğuz için soyun nişanesidir.
Narguğan’da ağaç süslemek,
“Mal dileyelim” değil,
“Nesil kesilmesin” duasıdır.
Dala bağlanan bez:
Çocuk demektir
Bereket demektir
Devlet demektir
Bu yüzden Yörük kadını ağaca düğüm atarken sessizdir;
Çünkü dua gürültüyle değil, niyetle edilir.
Paylaşmak, Yörükçe Zenginliktir
Narguğan günü kazanlar kaynar.
Obada kim aç kalırsa, herkes tok sayılmaz.
Yörük için zenginlik:
Çok mala sahip olmak değil
Malı paylaşacak yüreğe sahip olmaktır
Çocuğa verilen hediye,
Geleceğe verilen sözdür.
“Sen varsın, sen bu obanın yarınısın.”
Oğuz Töresi ve Bugüne Düşen Gölge
Bugün Yörük yaylaya çıkarken Narguğan’ı anmaz belki,
Ama:
Ateşi yakarken
Ağacı keserken
Ekmeği bölüşürken
O töre hâlâ yaşar.
Narguğan, takvimden silinse de
Yörük’ün yüreğinden silinmemiştir.
Son Söz
Narguğan,
Kışın ortasında baharı hatırlamaktır.
Yörükçe sabretmek,
Oğuzca umut etmektir.
Gecenin en uzun olduğu vakitte,
Yörük bilir:
Güneş mutlaka döner.
NARGUĞAN BAYRAM'INIZ KUTLU OLSUN.
AYDIN DÜNYA EFELERİ YÖRÜK TÜRKMEN FEDERASYONU BAŞKANI