KAN VER CAN VER
‘’İnsan nedir’’? diye sormuşlar Sadi Şiraziye.
O da şöyle cevap vermiş: ‘’Yek katre hunest, sad hezaran endişe’’. Yani; insan bir damla kandan ibarettir ama binlerce endişe taşır. Bu söz insanı tanımlayan en derin sözlerden biridir. Sadi i Şirazi bunu mecaz anlamda kullanmış, insanın taşıdığı endişelerin aslında kendi ölçülerini aşan boyutlarda olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Ancak gerçek anlamıyla ele alındığında Öncelikle insanın fiziki manada oluşumu bir damla kanla başlar. Bu kur’an ı kerimde böyle açıklandığı gibi modern tıp tarafından da teyit edilmiş bir bilgidir.
Bir damla kan… Gelişen bilim ve teknoloji bazı organları yapay olarak üretmeyi başarsa, hatta insan beyni işlevsel olarak taklit edilse bile bilim ve teknolojinin benzerini yapamadığı ender dokulardan ve maddelerden biridir bir damla kan. Sadece canlıda (insan ve hayvanlar) bulunan özel alt faktörleriyle farklı gruplar olarak sınıflandırılan bir sıvıdır kan. Hayvandan insana farklı doku ve organ nakli yaygın olmasa da yapılabilmesine rağmen kan nakli yapılamamaktadır. Kısaca kan; sadece insandan insana yapılabilen, RH faktörü başta olmak üzere bir çok alt faktörlerle sadece uyumlu kişilerden alınıp nakledilebilen hayati sıvının adıdır. Bu sebeplerle de çok değerlidir.
Kanamalı hastalar için, ameliyatlardaki kan kaybını karşılamak için, hatta kan değerleri düşük olanların değerlerini yükseltmek için çok sık ve fazla miktarlarda da kullanılmak zorundadır. Özellikle büyük afetlerde, savaşlarda yaralıların yaşama döndürülmesi için de en çok ihtiyaç duyulan ‘’bağ doku’’dur. Bu nedenle her ülkenin sadece kan tedarik, stok ve temini işlerini takip edebilmek için ‘’Kan Merkezleri’’ vardır. Bizim ülkemizde de bu hizmetleri Kızılay Kan Merkezleri üstlenmektedir.
Sağlık bakımından uygun olan herkesin istediği zaman kan bağışında bulunabileceği gibi, Kızılay tarafından da zaman zaman kan bağışı kampanyaları düzenlenmektedir. Kan bağışında bulunmanın vücuda hiçbir olumsuz etkisinin olmadığı tam aksine faydası olduğu, eksilen kanın yerine vücudumuzun yenisini ürettiği doktorlar tarafından sürekli söylenmesine rağmen yine de Kızılayımızın stoklarında yeteri kadar stok bulunmadığını yetkililerin açıklamalarından biliyoruz. Bu da toplum olarak kan bağışı konusunda yeterince bilinçli ve duyarlı olmadığımızı gösteriyor.
Kan bağışının ne kadar önemli olduğunu en iyi anladığımız zaman kendimiz ya da hayati tehlikesi bulunan bir yakınımızın ihtiyaç duyduğu zamanlar oluyor maalesef. Hani ‘’Damdan düşenin halini damdan düşen anlar.’’ Bunu biliyoruz da bu iş pek damdan düşmeye de benzemiyor. Damdan düşen belki birkaç kırıkla kurtulabilir. Ancak ihtiyaç duyulan kan bulunamadığında damdan değil candan düşmüş oluruz. Kan bağışının anlamını, değerini öldükten sonra anlamanın ne ölene ne kalan faydası vardır. Çok şükür ki devletimizin en güzide kurumlarından olan Kızılayımız burada da bizlerin imdadına yetişip takas yöntemiyle kan ihtiyacımızı karşılıyor.
Millet olarak mutlu günlerimizde olduğu gibi hastalıkta ve sıkıntılı günlerde de birbirimizin yanında olmaya çalışıyor, sevinçleri de üzüntüleri de paylaşıyoruz. Bu bizim en güzel özelliklerimizden birisi ancak bunu bile yanlış yapıyoruz. Başımıza bir kaza, önemli bir hastalık geldiğinde arayıp soruyoruz. Bir ihtiyacın var mı diye soruyoruz. Ancak sıkıntılı taraftaysak bunların büyük bir kısmının ‘’ dostlar alış verişte görsün’’den öte gitmediğini de görüyor hissediyoruz. Hiçbir hasta veya yakını ‘’benim şuna ihtiyacım var’’ demez zaten. Önemli olan ihtiyacın ne olduğunu anında görüp o ihtiyacı giderebilmektir.
Ağır ameliyat olacak bir hasta için kan grubu belirtilerek bütün sosyal medya, durumlar, hikayelerde duyuru yapılmasına rağmen üç beş ünite kan zor bulunuyor. Kan ihtiyacı paylaşımlarının altına yüzlerce kişi geçmiş olsun ve şifa dileklerinde bulunuyor. Bu dostlar geçmiş olsun mesajı yazmak yerine gidip Kızılaya kan bağışında bulunsa yüzlerce ünite kan olurdu. Kan ihtiyacı mesajı da gerilerde kalmazdı.
İhtiyacımız anında istediğimiz grupta istediğimiz kadar kan bulabilmek için toplum olarak rutin kan verme alışkanlığı kazanmamız şarttır. Unutmayalım; hayata bir kan pıhtısı (alak) olarak başladık. Varlığımızı borçlu olduğumuz kanımızı ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak sadakaların en güzelidir. Bir damla kanımızın bile insandan insana şifa olması dışında akmaması temennilerimle…