KORUYAMADIĞIN ŞEY SENİN DEĞİLDİR
İnsanlık tarihine kısaca bir göz attığımızda güzel ve değerli olan hiçbir şeyin zayıf ve güçsüzlerin elinde uzun süre kalmadığını görürüz. Çünkü haklı olmanız, değerli varlıklara sahip olmanız tek başına yeterli değil. Elinizde değerli olan ne varsa onları koruyabilecek gücünüzün de olması gerekiyor.
Merhum Cumhur Başkanı Turgut Özal’ın bir konuşmasında ‘’İyi ki bizde fazla petrol yok. Çünkü o petrolü koruyacak gücümüz yok. Emperyalist devletler ona da çökerdi.’’ Mealinde bir söz söylediğini hatırlıyorum. Rahmetlinin ne kadar haklı olduğunu bugün Ortadoğu, körfez ülkeleri Afrika ülkeleri ve hatta Güney Amerika ülkelerine baktığımızda daha iyi anlıyoruz.
Bizim bizzat şahit olduğumuz son kırk yılda bu bahsettiğimiz ülkelerde ne bölgesel savaşlar son buldu ne ülke içi çatışmalar. Petrol ülkesi dediğimiz ülkelerin hemen hepsi ya sürekli savaşmaya veya iç kargaşayla uğraşmaya mecbur kaldı ya da sahip oldukları bütün doğal kaynaklarını ABD, Çin veya emperyalist Avrupa ülkelerine teslim etmek zorunda kaldı.
Bunlar önceleri daha çok ülke içindeki iş birlikçiler vasıtasıyla kandırılarak yapılıyordu. Hatta misyoner olarak girdiği ülkelere bu şekilde çöktüler. Kenyalı bağımsızlık lideri Jomo Kenyatta batılılar için: “Onlar geldiklerinde bizim topraklarımız, onların İncil’i vardı. Bize gözlerimizi kapatıp dua etmeyi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda ise bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı.” Demişti. Yani amaçları Hristiyanlık dinini yaymak değil, onların topraklarına, madenlerine, yeraltı ve yerüstü zenginliklerine konmaktı.
Sudanlı akademisyen İbrahim Nassır bir programda ‘’Afrikayı sömürmese Avrupa batardı.’’ diyor. Afrika’nın sömürge haritasına baktığımızda bunun ne kadar doğru olduğunu daha iyi anlıyoruz. Özellikle Fransa, İngiltere, İtalya, Belçika, Almanya, ABD ve Çin Afrikayı adeta karış karış parsellemiş. Paylaşım da yaklaşık olarak şu şekilde:
|
Avrupa Ülkesi |
En Etkili Olduğu Afrika Bölgeleri |
Ana Kaynaklar |
|
Fransa |
Batı-Orta Afrika |
Uranyum, petrol, mangan |
|
İngiltere |
Güney-Batı Afrika |
Altın, elmas, platin, petrol |
|
İtalya |
Kuzey-Doğu Afrika |
Petrol, gaz |
|
Hollanda |
Batı Afrika (Nijerya) |
Petrol |
|
Almanya |
Güney Afrika, Namibya |
Uranyum, platin |
|
Portekiz |
Angola, Mozambik |
Petrol, doğalgaz |
Bunun dışında Abd ve Çin de bir taraftan Afrika’daki kıymetli madenlere, limanlara ve petrol yataklarına çökme yarışındalar.
Son yıllarda özellikle İsrail ve BAE de bu yarışa Sudandaki altın madenlerine çökmek için iç savaş çıkararak katılmış bulunmakta. 2019 yılında Ömer El Beşir’in askeri darbeyle devrilmesinin ardından devletin ve ordunun başında bulunan General Abdül Fettah El Burhanla Hızlı Destek Kuvvetleri lideri Muhammed Hamdan Dagalo ( Hemedti ) arasında yaşanan iç savaşın bilançosu; yüz bin i geçik ölü ve yaralı; on milyondan fazla kişinin yerinden edilmesi olarak karşımıza çıkıyor.
İsrail’in Gazze’ye çökmeye çalışmasını da sadece teolojik saplantılara bağlamak yeterli değil. Dünyanın en güzel sahillerinden olan ve doğu akdenizin adeta kapısı olan, hem doğal güzelliği, turizm potansiyeli hem de stratejik değeri olan bir coğrafyanın, (her ne kadar yüzelliyi geçik ülke tarafından tanınmış olsa da) Filistin devleti ve Hamas’ın elinde olmasını hazmedememiş olmaktır. Güçlünün arsız olması çok normalmiş gibi dünyanın gözü önünde katliamlar soy kırımlar yapıldı. Yapılan ateşkes anlaşmasına rağmen terör devleti katliamlarına ve zulümlerine devam etmekte.
Başkan Trump’ın körfez ülkelerini her yıl yatırım, savunma harcaması vs adı altında trilyonlarca dolar söğüşlemesi, Ukrayna’yı önce savaşa sokup sonra ülkedeki bütün nadir elementlere çökmesi de bu bağlamda ele alınması gereken konulardır.
Bütün bunlar gösteriyor ki; korumaya gücünüz yoksa, dünyanın en güzel, en zengin ülkesine bile sahip olsanız size yar etmezler. Dünyanın en değerli ve en zengin yeraltı kaynaklarına sahip olmak sizin için hayra alamet olmayabilir. Eğer ülkeni koruyacak, kendine ait ordun ve teçhizatın yoksa şairin dediği gibi ‘’ Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya.’’ Büyüklerimizden duyduğumuz o güzel duayla yazımızı bitirelim. ‘’ Allah devlete, millete zeval vermesin. Allah devlet düzenliliği versin.’’